Stampalarımın Toplu Geçişi ve Bugüne dek Yaptıklarım

Bir şey deniyorum ki ben demiş, ne zamandır üzerine kafa yorduğum kumaşları kişiselleştirmenin baskı kalıpları ile kumaşları boyama kısmının ilk adımını marka logomu yaparak atmıştım.

Daha önce Optimus Prime desenli sweatshirtü Efekan’ın isteği ile boyamıştım.

 Üşüyen kız desenli jilemde ise kumaşı hem boyamış hemde çeşitli materyallerle aplike yapmıştım.

Tavuskuşu tüyü boyadığım elbisede kumaşa kumaş boyası ile müdahale etmiştim.

Ama asıl yapmak istediğim baskı kalıpları hazırlamaktı, Basit evde bulunabilir malzemelerle ilk denemem Autobot simgeli sweatshirt olmuştu.

Doğal malzemeleri olduğu gibi kullanarak  elma baskısı ile yaptığım runner evde uğraşmadan elimizin altındaki materyallerle kumaş boyamaya verilebilecek en iyi örneklerdendi.

Ve radika kökü ile baskı ile hazırladığım kumaş ilk emeklemelerimdi.

Kendi uzun ömürlü baskı kalıplarımı yapmaya başlamamı ve baskı kalıplarının nasıl yapıldığını paylaşmıştım.

Sonra da kalıplara uymayı reddeden bu bluzu dikmiş ardından baskı kalıpları ile baskı yaparak süslemiştim.

Marin elbiseme eşlik eden çantamı ucundan paylaşmış ve daha sonra başka bir yazı ile daha geniş paylaşma sözü vermiştim.

Çanta ile ilgili yazıya ilk olarak birlikte çanta dikelim mi demiş ve çanta nasıl dikilir, kumaşa baskı nasıl yapılırı paylaşarak başlamıştım.

Bu gün ise baskı kalıbı yapmaya başladığım ilk günden bu güne hazırladığım kalıpların bir toplu geçişini yapmak istedim.

İlgili yazılara bağlantılara tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İllaki Kalıba Uymak mı Lazım?

Madem bahar geldi renk renk kumaşlarla oynama vakti. Pazen gönlümün birincisi ama ketene karşıda hiç boş değilim.

Hazır kalıplarla bir şeyler biçip dikmek çoğunlukla kalıp hazırlama aşaması barındırmadığı için daha kolay gelsede bire bir kalıba uymakta çok sıkıcı geliyor bana. Minicikte olsa bir değişiklik yapıyorum. Bu kez kullandığım kalıplar Burda Dergisi 2013 Mayıs sayısı 121 ve 122 numaralı kalıpları.

 

 

Aslında ilk olarak 121 numaralı kalıpla başladım işe straplez kısım kalıbını çıkardıktan sonra etek kısmının benim istediğimden daha geniş olduğunu fark edince yine aynı modelin farklı bir varyasyonu olan 122 numaralı elbise kalıbı ile devam ettim. Şimdi etek kısmı için hangi etek katını biçmiştim tam olarak hatırlayamıyorum ama eğer bu modeli elbise olarak dikmeyi düşünürseniz kalıp çıkardıktan sonra uzunluğunu bir kontrol edin derim çünkü eğer eteğin en alt katını kullanmışsam ancak tunik olur bundan benden uyarması.

Kalıbı çıkardıktan sonrada ön yandan bir kesik attım kalıba istediğim yırtmacı elde etmek için sonra kumaşı biçerken bu kısımlara ilave birkaç santim ekledim ki katlar üst üste gelebilsin.

Dikiş aşamalarında lastik dikimi en son yapılıyor parçaların birleştirilmesi farklı bir sıralama ile yapılıyordu ben önce pensleri kapatıp üst ön ve arka parçayı birleştirerek makara lastiği ile arkayı makine ayağı genişliğini ölçü alıp sıra sıra diktikten sonra kenarları bastırılıp birleştirilmiş etek parçaları ile birleştirdim.

Daha önce silgi kullanarak yaptığım stampa baskı kalıplarından bir kaçını sizinle paylaşmıştım şurada şurada ve şurada daha nicelerini yaptım sizlerle paylaşılacak sırada bekliyorlar.

İşte onları yapma amacım diktiklerimi tek ve eşsiz kılmaktı ve bluz bu amaçla dikilen parçaların ilki. Stampa ile aralıklarını ayarlayarak yırtmaç ve etek boyunca kumaş boyası ile baskı yaptım ve işte bluz ve baharın gelmesiyle renklenen minik bahçemiz.

Ve bahçemizin güzel gelincikleri.

Kumaş Baskı Kalıbı/ Stampa/ Mühür Yapımı

Çok inatçı olduğumu söylemiştim size değil mi? Kafama koyduğumu yaparım ama bazen tembellik gösterebilirim. Bu durumda kafama koyduğumu er ya da geç yaparım demek daha mı doğru olur acaba?

Baskı kalıbı yapma konusu da bu kafama koyduklarım arasındaydı. Bu iş için yaptığım araştırmalarda eğer ahşap kalıp yapılmayacaksa en çok kauçuk blokların kullanıldığını gördüm ama ben bu bloklardan bulamadım, içinizde nereden bulunur bilen var mı?

Bir şeyi yapmak için senelerce bekleyebilirim ama bu gün yapacağım demişsem her ne şartta olursa olsun o gün yaparım, nitekim daha önce paylaştığım logo olarak kullanacağım ornitorenk stampayıda bu şartlar altında yaptım.

Yapabildiğimi görünce hemen malzeme arayışına girdim linol oyma seti ve büyük silgilere ihtiyacım vardı. Şansımı önce Kaş’ta denemek istedim zira on-line alışveriş yaparsam kargo beklemek için tahammüllüm yoktu, hemen yapmak istiyordum ve burada bulunan bir kırtasiye çok ilginç bir şekilde çoğu şeyin bulunmadığı ilçede kırtasiye konusunda ne gerekliyse şimdiye dek elim boş çıkmadığım bir yerdi. Bingo.

İşte gerekli malzemeler;

Silgi

Kalem

Linol oyma bıçak seti (ya da benim daha önce yaptığım gibi dikiş iğnesi ve ince bir bıçak ya da varsa kretuar)

Önce silgi üzerine istediğimiz şekli çiziyoruz.

Sonra uygun boy bıçakla oymaya başlıyoruz.

Deneme sürüşü yapmaya hazırız.

 

Artık kendi kumaşlarımızı yapmamamız için hiç bir neden kalmadı. Ben bu iş için kumaş boyası kullanıyorum, boya kuruduktan bir gün sonra tersten ütülendiğinde sabitleniyor ve makinede yıkamalarda bile çıkmıyor. Boyayı fırça ile sürdüğümden dolayı baskı dalgalı oldu ve ben aslında bu tarz dalgalı baskıyı daha çok seviyorum el işi olduğu belli oluyor ama daha düzgün bir baskı istenirse boya sünger rulo ile sürülebilir stampaya. Üstelik bu stampalarla kağıtlar, zarflar ve hediye paketleride süslenebilir.

Bir Şeyler Deniyorum ki Ben

Kendimle ilgili bir şeyler deniyorum mesela.

Alternatif tıp denilen şeye yakınlığım ballı ıhlamur, kantaronlu zeytinyağından öteye çok gitmez. Hani kocakarı ilacı denen şeye de inanırım, nihayetinde modern eczacılıkta bu ot kök içindeki etken maddelerden faydalanır ama olçumculuk işi beni hep korkutmuştur. Yıllardır “bilmem nerede biri var bir masaj yapıyor tak bel yerine oturuyor” muhabbeti yapılır hep bana, ama yanaşmam ya da bu haftasonuna kadar yanaşmazdım. Gittim sonunda o bilmem nereye, 160 km gittik 160 km geldik. Yaşlı bir dede. Önce muayenesini yaptı ve bana L4-L5 seviyesinde fıtık sağda daha fazla dedi. Ezbere biliyor muydu genelde fıtıkların o seviyede olduğunu, yoksa parmaklarıyla tek tek omurlarımı yoklarken hissetti mi? Bilmiyorum. Nihayetinde masaj yaptı bana, ama acı veren bir masaj. Bir hafta yatmamı yirmi gün kendimi korumamı eğer bunları uygularsam iyileşeceğimi söyledi. Yatıyorum şimdi ki o söylemesede yatardım çünkü ağrım var, olacağını da söylemişti. Bir şeyler deniyorum ki ben derken ilk denediğim buydu, lütfen benim için dua eder misiniz? Artık bu son olsun dedenin parmakları şifa bulmama vesile olsun.

İkinci bir şey deniyorum ki ben ise ne zamandır üzerine kafa yorduğum kumaşları kişiselleştirme işi.

Daha önce tavuskuşu tüyü boyamalı elbisem, üşüyen kız desenli jilem, Optimus Prime desenli sweati fırça ile boyamış ama asıl yapmak istediğim baskı yöntemini ise Autobot simgeli sweat, radika ile kumaşa bası ve elma ile runnera baskı yaparken denemiştim.

Şimdi işi bir tık ileriye taşıdım, Autobot simgeli sweatde köpük tabaktan baskı için kalıp hazırlamıştım ama hep daha uzun ömürlü kalıplar istemiştim bu kez yaklaştım sanırım ama hala daha iyisini istiyorum ancak ahşap oymayı deneyecek cesaretim ve donanımım yok.

Dede bu hafta yat demiş ama ben yatakta rahat duramayan bir bünye olarak bir şeyler yapmalıyım. Ancak madem onca yol gidildi bunca acı çekildi dede dinlenecek ve yataktan kalkmadan yapacak bir şeyler bulunacak derken, ne zamandır aklımda olan silgiden stampa yapmaya karar verdim.

Peki malzemem var mı?

Yok.

Efekan’ın kalemliklerinden birinde eski bir silgi buldum, ne deseni yapayım çiçek mi böcek mi derken neden ornitorenk yapmıyorum ki dedim. Stampa olacağı için basit bir çizim yaptım silginin üzerine.

Başladım iğne ile kuyu kazmaya. Desenin hatlarını iğne ile geçtim.

Dedim ya malzeme yok bende patates baskı hazırlar gibi et bıçağı ile dış hatları kestim, bazı çizgileri bıçağın ucu ile bazılarını iğne ile belirginleştirdim ve aslında neredeyse tüm işlemin bitmesi on dakika sürdü.

Ve deneme sürüşü.

Sizcede diktiklerime basmak için logom hazır değil mi?

 

Şimdi oyma için aletler ve büyük boy silgiler edinmeliyim. Sahi hangi aletler gerek bana bilen var mı?