Tag Archives: ornitorenk

Limon Desenli Yazlık Elbise ve 52 Haftada Baskı 27. Hafta

Standard

Dikilip fotoğraflanamayan bir elbise bir blog yazarı için inanılmaz bir rahatsızlık konusu, biliyorum yaşadım.

Bu elbise aylarca biçilmeyi, haftalarca dikilmeyi ve üzerine bir o kadar da ütülenip giyilmeyi bekledi.

limon2

Model arayışına girdiğimde hep şöyle şık şeyler aklımı kurcalasa da en sonunda salaş ve rahat bu model gönlümü çeldi. Aşağıdaki fotoğrafta Rachel üzerinde gördüğünüz şık giysi aslında Kate Spade New York tarafından geçmiş sezonlarda yapılmış bir etek bluz ve bluzun arkası kollarda kullanılan sarı kumaştan yapılmış aslında günlük bir giysi ve tamamen bloggerın kullanım şekli ile havalı bir elbiseye dönüşmüş ancak benim istediğim havalı görünmek değil rahat etmek.

kate-spade-ny-lemon-dress

Kalıp Burda Dergisi Temmuz 2015 Sayısı 115 numaralı model. Yukarıdaki ikilinin bir elbisede birleşmiş ve ben olmuş hali.

7-2015-115

Kalıbı kullanırken kendi bedeninizde biçmenizi salık verebilirim zira ben salaş gürüntüyü abartmak adına bir beden büyük biçtim ve elbisenin bu havasını sevdim birbirimizden ayrı hareket edebiliyoruz üzerime yapışmıyor. Ancak cepler bana göre çok aşağıda kaldı aslında elbiseye bambaşka bir hava katan ceplerini kullanma şansım olabilmesi için ya yukarıya almalıyım ya da tamamen iptal etmeliyim.

Aynı zamanda bir 52 Haftada Baskı projesi zira kolları için düz limon sarısı bir kumaş bulamayınca kumaş boyası alıp kumaşı boyadım. Ancak kumaşı boya içinde çok az bekletmeme rağmen limondan ziyade güneş sarısı oldu. Renk solsun diye uzun süre duru su içinde beklettim sonuçta tam istediğim renge ulaşamadım ama yinede kumaş içindeki desenlerde kullanılan bir tık daha koyu olan sarıya ulaştım.

limonlu elbise2 limonlu elbise3

Kolay bir model yakayı pervaz ile çevirdim.

limonlu elbise1

Kelebek kol diye bahsedilen kol aslında sanırım iki kat biçilmesi gereken bir kol ancak kumaşa kalıp yerleşimini verdikleri resimde o ayrıntıyı atladıkları için tek kat biçtim ya da onlar kol ucunu nasıl olsa kıvırmayı akıl edeceğimizi düşündükleri için tek kat biçiliyor da o ayrıntıdan bahsetmiyorlar velhasıl bu denli basit bir elbisede bir an durup düşünmeme neden oldular halbuki ben böyle bir elbiseyi dikerken modelin basitliğinden dolayı bir çırpıda iş çıkarırım sanmıştım. Kol altlarını biye ile temizledim. Dediğim gibi bu kısımda Burda Dergisi anlatımı çok işime yaramadı açıkcası ama başına oturduğunuzda sabah dikip akşam gezmeye giderken giyebileceğiniz bir yaz elbisesi.

En sonunda Cumartesi günü giyip fotoğraflama şansım oldu çok sayıda mekan gezdik ve Kocakişisi giysi fotoğraflama konusunda daha bir iyi oldu sanki içlerinden seçim yapmakta oldukça zorlandım ve tüm bu bekleyişe değdi gibi.

limonlu elbise4 limonlu elbise5 limonlu elbise6 limonlu elbise7 limonlu elbise8 limonlu elbise9 limonlu elbise10 limonlu elbise11 limonlu elbise12 limonlu elbise13 limonlu elbise14 limonlu elbise15 limonlu elbise16 limonlu elbise17 limonlu elbise18

 

Dwarflar Aşkına Pazenlere Fısıldadım Yine

Standard

Pazen…
Pazenlere Fısıldayan Kadın olmak istedim demiştim daha önce bir de Pazenlerin Efendisi durumu var Orta Dünya aşkından.

Ve aslında ne Elfleri ne Hobbitleri en çok Cüceleri sevdim ben hele Meşekalkan…
Uzun süre Elf elbiseleri, etekleri, bluzları ürettim ama içimde hep bir burukluk Cücelere haksızlık yapıyorum diye sonra deri kemer eteğim ve deri detaylı pazen eteğimle durumu biraz toparladım.
Madenci ve zanaatkar olan bu ırkın inatçılığı, yılmazlığı ve onurlarına düşkünlüğü belki onları sevme nedenim.

Ve sanırım madenciliklerinden dolayıdır ki bir elbise ya da feminen çizgilerde başka bir giysi nedense beynimde uyuşmuyor Dwarflarla.
Aslına bakarsan ben bolerolarıda sevmem ama bunun modeli ilginç gelmişti dergide ilk gördüğümde model Burda Pratik Dikiş 2014/3 2A ve eğer dergideki yumuşak kumaşların aksine pazenle denenirse…

original1

pazenbolero13 pazenbolero12 pazenbolero2 pazenbolero1 pazenbolero3 pazenbolero4 pazenbolero5
Ben kepçeyi ele geçirdim Thorin, Yalnız Dağa doğru yol alabiliriz.

pazenbolero6 pazenbolero7 pazenbolero8 pazenbolero9 pazenbolero10 pazenbolero11

Aranızda Toma kullanmayı bilen var mı? diyen gençler yazıyı hazırlarken sizi hatırladım da selam olsun hepinize…
Ve Sevda insan etkinlik annesi olup tek parça ile etkinliğe katılınca fena utanıyormuş ama yırtık omuz kapsülüm, tendinitim ve evden dolayısıyla da makinem ve pazenlerimden çok uzaklarda olmam affettirir sanırım beni bu yazıyı da telefonumdan wi-fi alanı oluşturup netbookumu bağlayıp hazırladığımı söyliyeyim de sanki aman aman bir şeymiş gibi etkili olur belki diye umutlanayım.

Ve son olarak kalıbı denemek isteyenler ben etek ucundan 6 cm kadar uzattım.

Bir Türlü Yazılamamış Yazılar 8462; Alarahan, Adana, Kahraman Maraş, Hatay, Konya. Gastronomik, Kültürel, Pek Bir Doyurucu Bir Gezinin Daha da Yazılmazsa Unutulacak Ayrıntıları Yazısı Vol II

Standard

Ne demiştim, senelerden bu sene aylardan Ocak. İki hafta süren üzerine daha bir sürü gezinin yapıldığı ve hatta bir tanesinden yeni döndüğüm halde bu gezi yazılmadığı için diğerlerinin de yazılamadığı çok duraklı geniş zamanlı bir gezi yazısının ikinci bölümü ile karşınızdayım.

Yeni durak Kahraman Maraş demiştim Vol I yazısında.

Hava serin ve yağmurlu.

Yol üzeri deprem konutları olduğunu tahmin ettiğimiz bu renkli manzara karşısında kısacık bir fotoğraf çekme molası.

maraş1

KahramanMaraş’ da ilk durak Müze.

Nereye gideceğimiz belliyse mutlaka gitmeden önce yaptığım nereleri görmeden, neleri yemeden, neleri yapmadan dönmemeliyiz araştırmamın sonucu Efekan’ın bayılacağı bir şeye rastladım; Maraş Fili (mamut).

maraş20

Müzenin girişinde ilk salonda karşılıyor bizi Türkoğlu İlçesi Gavurgölü’nde bulunan iki adet antik fil (mamut) iskeleti.

Salondan salona geçiş yapılarak gezilen müzede son salondan dönüş yaparak mamutu bir kez daha görerek çıktık.

maraş21

Mamuttan sonra benim ilgimi en çok mozaikler

maraş25 maraş24

Ve pişmiş topraktan yapılan mezarlar çekti. Sanki tek kişilik bir uzay mekiğine binip bir yolculuğa çıkılacakmış hissi uyandırdı lahitler.

maraş26 maraş27

Bakışlarını kaçırma benden yakışıklı

instagram439

Roma dönemi yüzüğü bana Yasea‘ın takılarını hatırlattı.

maraş28

İskender hayırdır kuzum bakışların donuklaştı uykun mu geldi?

maraş22

Bu güne kadar bilinen en eski Hint-Avrupa dili Hititçe

maraş23

Biraz da çarşı gezmek gerek, zira Maraş bu anlamda kültürünü çok güzel korumuş kentlerden biri.

maraş5

Gezinin anlamı Efekan için pamuk şekeri, yazının Vol I’ inde de söylediğim gibi şekerle alakası olmayan çocuk pamuk şekeri görünce kaçırmıyor ve tabi ki Kocakişisi de şekerciyi fotoğraflama fırsatını.

maraş3

Şeker gibilerse demek

maraş4

Algıda seçicilik kumaşçılar, ancak ilk gözüme kestirip içeriye daldığım mağazanın sahibi yöreye has el dokumalarını ya da yöresel kumaşları sorduğumda artık böyle bir şeyin olmadığını dokumacılığın bittiğini ve buradan alacağım her kumaşa gittiğim her yerde ulaşma şansımın olduğunu o yüzden kendime yük etmememi söylüyor

maraş8

Çarşının içi renk renk, desen desen. Sandıklar,

maraş6

Aktarlar ve elbette biber patlıcan kuruları

maraş7

Yıllar sonra buluşulmuşsa teyzeyle yoruluncaya kadar gezilir

maraş10

Ve Maraş’a kadar gidilmişse severek giydiğim çarıklarımı yapan usta ile de mutlaka tanışılır.

maraş12 maraş13 maraş11 maraş19 maraş18 maraş16 maraş15 maraş17

Bir sonraki sipariş için model gözüne kestirilir.

maraş14

Maraşlı dondurmacı size selam eder

instagram440

Puslu bir Maraş sabahı ve yola çıkma vakti. Yol Antakya ya gider.

instagram452

Hatay Arkeoloji Müzesi inanılmaz zengin bir koleksiyona sahip olan ve dünyanın ikinci büyük mozaik sergisine ev sahipliği yapan bir müze kapanış saatine yakın yetiştiğimiz için gezemedik ve içimizde ukte kaldı. Ertesi gün de pazartesi olduğundan müze kapalı olacaktı ve biz bir gün daha kalmadık o yüzden. Ancak tekrar gidip mutlaka gezmek istediğim bir müze ancak yakın zamanda haberlere konu olan restorasyon skandalı eeeh eytere bea dedirtiyor insana.

Hal böyle olunca dünyanın bilinen ilk kilisesi olan Saint Pierre’ i de gezme şansımız olmadı. Kapısına kadar gidip içine giremeyince kapıdan 200 metre kadar tırmanırsak kayalara oyulmuş Meryem’e ait bir büst görebileceğimizi söylediler. 4 metreye 1,5 metre boyutlarındaki bu devasa ve harika kabartmanın aslında Cehennem Kayıkçısı Charonion olduğunu öğrendik daha sonra.

instagram442

Antakya’nın hayran olunası bir çok yönünden biri tarihi çarşı kültürü

Çarşının içinde aynı zamanda yemek de yenebilen kasaplar ellerinde satırları ile bir yandan tepsi köftelerini hazırlarken bir yandan da inanılmaz bir gösteri sunuyorlar

hatay2

hatay3Ornitorenk ve Kocakişisinin favori mekanlarıdır bu tarz yerler, yemek fotoğrafı paylaşmayı sevmem ama giderseniz künefeyi zaten deneyeceksiniz de kasaplara da mutlaka uğrayın derim.

hatay4

Luna

hatay6

Şükürler olsun ki içimde bir banu alkan bir afrodit barınmıyor

instagram451

Çarşıdaki kahvehanelerden biri

hatay9 hatay10

Sokaklar binalar büyüleyici adım başı bir kapı

hatay7 hatay5

Ya da bir pencere gönlünüzü çelebiliyor ve sizi yoldan bir süreliğine alıkoyabiliyor.

hatay8

Habib-i Neccar Camii

hatay12 hatay11

İşte bu cami size tek başına Antakya’nın ne demek olduğunu anlatabilir. Anadoluda yapılan ilk cami olma özeliğinin yanı sıra daha da önemlisi hoşgörü ve sevginin ne demek olduğunu öğretebilir bu camideki her taş insanlara. Caminin kuzeydoğu köşesinde İsa’nın havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya(Pavlos) ile onlara ilk inanan ve şehit edilen ilk kişi olan Antakyalı Habib-i Neccar’ın türbesi bulunur.

hatay14 hatay13 hatay15 hatay16

Efekan dua etmek istiyor ve bana nasıl dua etmesi gerektiğini soruyor, içinden geçtiği gibi diyorum Allah çocukları çok sever

hatay18 hatay17

Antakya’da gün batımı

hatay19

Ortodoks kilisesi

 hatay22hatay20

Katolik kilisesini bulabilmek için arşınladığımız tipik dar Antakya sokakları

hatay27 hatay26 hatay25Katolik kilisesi

 hatay24 hatay23

İki yolun birleşimindeki bina tıpkı Antakya gibi

hatay21

işin özü, Antakya’nın inanılmaz bir havası var gerçekten mutlaka gidilmeli

 hatay28

yol bir yere gitmez
o bir durma biçimidir
yol yoluyla gidebilir yare
yoldan çıkabilir apansız
ve ömür bitebilir yoldan once
ama yol bir yere gitmez
o bir durma biçimidir

 instagram443

Yol Konya’ya gider, Meke’ye iki kala

 meke1

Bu kadar sahip çıkamayabilirdik cennetten payımıza düşene

 meke2

Göl suları çekilince geriye kalan tuz kaplı bitki dalı

 meke6

Aşağıda rüzgar dayanılabilir sınırlarda, yukarısı için aynı şey geçerli değil

 meke7

Meke’de bir ornitorenk yavrusu

 meke8

Hedefe kilitlendim Kaptan Kirk

 instagram453

bilim merkezinde araba geyfi desem çok çiğ olur değil mi?
zaten çocoo fena yakalamış instagrama fotoğraf yükleme sevdasına harcamışım, neyse biz yine bilim merkezindeykene diyeyim entellektüel kimliğimden kaymayayım

instagram446

antin kuntin gökyüzü göstermez kafesler

instagram445

Konya’ya her gelişte mutlaka gidilen eğlence merkezleri

konya2 konya1

beynim kulağımdan akmadan çıkabildik o ses ve elektromanyetik dalga cehennemi beyin buharlaştırıcı eblehleştirici avm illetinden şükür çok uzak yaşadığımız yer bu illetlere de sadece yılda bir iki kez maruz kalıyoruz bu işkenceye

 instagram448

 instagram449

babaanneyle vedalaşma eve doğru yola çıkma vakti

instagram450

Eve dönüş yolu ve farklı iklimler farklı mevsimler

dönüş1 dönüş3

gözümün gördüğünü yansıtmaktan ne aciz bu makineler

dönüş2

her gidilen yerden bir anı ve ya toplayıcılık, kişiye göre değişir

 ev

yol bitmez

n Makineler Canon EOS60 ve Samsung Note 2 Cep Telefonu)

Bir Türlü Yazılamamış Yazılar 8462; Alarahan, Adana, Kahraman Maraş, Hatay, Konya. Gastronomik, Kültürel, Pek Bir Doyurucu Bir Gezinin Daha da Yazılmazsa Unutulacak Ayrıntıları Yazısı Vol I

Standard

Başlık olayı özetlediyse ben kendi tarzımda bir gezi yazısına başlayabilirim demektir.

Senelerden bu sene, aylardan Ocak. İki hafta süren üzerine daha bir sürü gezinin yapıldığı bu yazılmadığı için diğerlerinin de yazılamadığı çok duraklı geniş zamanlı bir gezi yazısı ile karşınızdayım.

Alarahan ve şimdiye dek gördüğüm en nefis çatıya sahip okul ilk durak, burada Efekan’ın Örümcek Adam kostüm çekimlerini de yapıyorum.

instagram424 alarahan2alarahan3alarahan4

Burda2014-3-138-143-5

Bir yetişkin olarak arkadaşının öğretmenlik yaptığı bir okulda olmak çok keyifli.

alarahan6

Herşey geçici dövme kalıcı “omza dikkat”

instagram423

Ardından gezmeye çıkıyoruz ve Alara Çayına doğru yol alırken sesleniyor bana “uzaktan çekip durma gel yakından çek”

alarahan7

Ve portakal veriyor

alarahan8

Ağaçlar makiler arasından devam eden yol birden dik ve zor bir etap haline geliyor ama bu zorlu yol bereket versin ki kısa ve inanılmaz bir güzelliğe açılıyor.

alarahan10

Burada her yer güzel.Dağ güzel.

alarahan13

Su güzel.
alarahan16

Gök güzel

alarahan15

Yılın ilk papatyalarını görüyorum hatırlatırım aylardan Ocak

instagram425

Işık oyunları eşliğinde yola devam

alarahanson

Yol yorucu Anamur Burnu diye Coğrafya dersinde bahsetmek kolay da o burnu aşmak zor, yol kıvrım kıvrım, yol meşakatli, yol müthiş manzaralı ve lezzetli.

anamur2

Ve duraklardan ikincisi Adana, sürprizlerin en güzeli ile karşılıyor beni.

adana7

Ahir ömrümde bu gözlere canlı canlı bakma şansım oldu benim, şükür nasip edene #fikretotyam #ölebilirimmutluluktan

instagram426

Bakışlarındaki hüzünle öldür beni

instagram427

adana3 adana4 adana5 adana6Geziyoruz avareler gibi, avarelik çok güzel bir şey ya hu ve Raj Kapoor Awaara hoon sanki.

adana8

Ama arada cocuğu da düşünmek lazım tabi, düşünmesen de o kendini hatırlatacak bilince gelmiş. Yeri geliyor bir bardak su istediğin için ben daha küçüğüm 16 yaşın altındakileri çalıştırmak suçtur beni çalışmaya zorlayamazsın diye saf gibi öğrettiğimiz çocuk hakları ile bizi vurmaya kalkıyor yeri geliyor sen benim annemsin bana bakmak zorundasın diye çemkiriyor ya da boynunu büküp tatlı tatlı bakıyor. Taktik milyon tane hangisine karşı koyacaksın en iyisi bul şehrin en büyük çocuk parkını boşaltsın enerjiyi.

adana18

Ornitorenkler de yorulunca ağaç dibine uzanıverme eğilimi gösterirlermiş zaten.

instagram428

Gezmeye devam ve bir kez yola çıkılınca kural falan kalmıyor normalde şekere yaklaşmayan çocuk her gördüğü pamuk şekeri yeme eğilimi gösteriyor Kocakişisi de şekercinin güzel bir karesini yakalama derdinde.

adana11

Kağıt bardakta olduğuna bakma o mis gibi kakuleli mırra

instagram429

Ve mırrayı yapan kişi, tanışıp konuşuyoruzda az biraz ama adını şimdilerde artık hatırlamıyorum ne yazık, gezerken bir defter mi tutmalı acaba (fotoğraflar izinli çekim)

adana12

Sabancı Merkez Cami, 28.500 kişiye sağlayabildiği ibadet imkanı ile Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahipmiş, gerçekten büyük

adana13adana16 adana17

Kapılar her zaman en sevdiklerimden.

instagram430

Adana çok ilginç bir yer zaten Adliyesi ile oldukça ünlü olan şehirde bir sürü seyyar dilekçeci var, benim ise konu hakkında yorumum yok no filter no comment yani

adana9

Her köşe başı bir tarihi yapı şehrin içine sıkışıvermiş gibi.

adana37 adana36

Atatürk evi, ilk gittiğimizde günlerden Pazartesi ve müzeler kapalı ama ben restorasyon geçiren bu binanın kapı koluna değişmemiş olduğunu ve parmak uçlarının belki değdiğini umarak dokunuyorum. Ve ertesi gün ziyarete gittiğimizde keşke hiç sormasaydım diyorum şimdi, değişip değişmediğini.

adana21

adana20 adana22

Sinema Müzesini geziyoruz ardından, bir sürü afiş ve balmumu heykel Adanadan çıkmış ünlüler ve tesadüf bu ki müzenin müdavimi bekçilerce meczup sayılan bir kişi ile rastlaşıyoruz. Ben seviyorum ya dinlemeyi o da anlatmayı severmiş, üstelik çocukluğunu ve yazlık sinemaları. Bekçi size denk geldi şansınızdan dese de dedim ya dinlemeyi seven kişiliğimden dolayı aslında gerçekten şansımdan denk geliyor.

Ve Kilink hatırlayanına 🙂adana23 adana24

Havalı tüfek balonlar ve taş köprü

adana10 adana26

Ağaç bulmuşsan tırmanacaksın işte bu

adana25

Adana denince akla gelen ilk kompozisyon Taş Köprü – Merkez Camii ve HiltonSA’nın içinde olduğu kompozisyon Kocakişisininki daha insan odaklı olanı

adana45 adana46

Her şehirde bir Ulu Cami var sanırım ama bu tarafların en sevdiğim şeylerinden biri hemen camilerin yakınındaki çay evleri ve minik tabureleri. E o zaman bir kahve içme vakti.

adana27 adana29 adana28

ışık

instagram431adana38 adana40 adana39

Ve yine her şehrin olmazsa olmazı saat kulesi

adana41

Anne olmanın kuralı bu şekerim diye hava atabilirdim ama top havuzunun cazibesini es geçmem mümkün değildi

instagram432

dönmezem

instagram434

sokak güzeldir

instagram435

Bebekli kilise; üzerindeki Meryem Ana’nın 2.5 metrelik tunç heykeli bebeğe benzetildiği için halk arasında Bebekli Kilise olarak anılıp tahminen 1880-90 yılları arasında Pavlus adına yaptırılmış İtalyan katolik kilisesi. Kilise hem Katolik Cemaati, hem de Protestan Cemaati tarafından kullanılıyormuş.

adana30 adana33 adana34 adana32 adana35 adana31

Adana mutfağı ile gerçekten isim yapmış bir şehir, gezinin gerçek nedenlerinden biri de zaten Kocakişisi ile bazı şeyleri mutlaka yerinde yemeliyiz ortak duygusu. Biz bir yere gitmeden önce mutlaka bir araştırırız Vedat Milor nerede yemiş ve ne demiş? Bunun yanında ayrıca kült mekanlar neresi imiş, ünlü esnaf lokantaları var mıymış? Yiyecek fotoğrafı çok paylaşmak istemiyorum. Adana Kebap oraya giderseniz zaten deneyecekleriniz arasında bunu biliyorum ama şirdanı da şekline bakmadan deneyin ve bence en önemlisi taş kadayıf, cevizli favorim oldu ama kaymaklıya karşıda boş değilim.

adana19

Galpli smaylili nezaketli gapitalist uyarı

adana43

İstasyonlar hep güzeldir hep güzeldir

instagram436

Ama kalmak en zoru

adana42

Nurdağı, viyadükler, bulutlar ve en sevdiğim; yol

adana44

Yol Maraşa gider ama bu yazı şimdilik burada biter.

Vol 2 mi? Çok yakında.

(Kullanılan Makineler Canon EOS60 ve Samsung Note 2 Cep Telefonu)

Pazenlere Fısıldayan Kadın

Standard

Ortada bir megalomanlık bir narsistlik yok aslında, bak gerçekten sadece yazılara başlık koyma konusunda özürlüyüm.

Creazion Elişi Patronlu Dikiş Dergisinden çıkardığım üçüncü diktiğim ikinci kalıp bu. Daha önce 1. sayıdan  model 101 B elbise kalıbını çıkarmıştım dergide dikiş aşamalarının anlatıldığı bölüme modelin düz boy iplik işaretleri ve kalıpların kumaşa yerleşim panosu konulmamıştı. Kalıplar içinde yaka kalıbı yansımalı bir kalıp olmasıgerekirken eksikti dahası modelin anlatımında yaka ile ilgili kısımlar yoktu ve fotoğraftaki yaka kesinlikle ön arka bütün biçilip döndürülmüştü beden de gözüme biraz büyük görününce denemedim bile dikmeyi. Ardından yine 1. sayıdan model 119 elbisenin üst beden kısmını bu elbisede kullandım ve hayal kırıklığına uğradım, üstelik öyle basit bir kalıptı ki kullandığım kalıp. Yaka ve kol oyukları öyle derindi ki ağzını yüzünü toparlamam çok zor oldu.

Zaten hangi şartlar altında çalıştığım ortada 🙂 yemek masasından dikiş köşesine terfimden sonra yaşanan kademe durdurması ile başka bir terfi mümkün değil, Efekan üniversiteye gidince onun odaya yerleşesim var ki durumun imkansızlığını sen anla.

pazenpants7

Bu kalıp ise 5. dergiden 117B, ilk bakıldığında ağı düşük yanlardan cepleri olan lastikli basit bir pantolon kalıbı ama öyle çok tadilat yedi ki inanamazsınız bedeni öyle daraltmam gerekti ki daralttığım kısımlara bakıldığında aslında 36 diye verilen beden sanki 40′ a yakın. İlk daraltmada bu fotoğrafı çekmiştim paylaşmak için ama sonrasında gecenin 2 sinde bir daraltma daha geçirdi ki o ana ait iyi ki bir fotoğraf yok ortada.

pazenpants5

Bu arada pafta yine eksik pantolon dikiş aşamalarında anlatılırken beden ve kemerin birleştirileceği kemerin içinden lastik geçirileceği yazıyor ama ortada bir kemer parçası yok!!! Sonuç olarak aslında kendi kendime kalıpsız pratikten bile biçebileceğim kolaylık aşamasındaki bir model için gerçekten çok oyalandım.

İyi ki pazen bir kumaş kullandım yoksa bunca uğraştıran parçaları pek sevemiyorum aslında ben.

pazenpants1

pazenpants3 pazenpants2

En iyisi mi limandaki kazları izlemeli.

pazenpants4

Olmadı dağ bayır gezmeli…

pazenpants6

 

Bir Küçük Boyama Projesi ve Boncuk Koyuna Bir Küçük Gezi

Standard

Arkadaşımın sen bundan bir şey yaparsın ki diye verdiği elbisenin baş rol oyunculuğu Marmaris Boncuk Koyu’nun çekime mekanlık yaptığı yazıya hoş geldiniz.

Elbise arkadaşıma hediye gelmiş ama giyememiş kapmış bana getirmiş. Elbisenin eteği çingene eteği modeliydi üst kısmı ise inanılmaz derecede genişti ve bende onu kestim gitti.

 batik1 batik2

Belini içinden lastik geçirmek için bir tünel yaptım ve lastiğin boyunu kolay ayarlamak ve arada müdahale edebilmek içinde tünelin içte kalan kısmına bir ilik evi açtım. Lastikli giysilerde ben böyle yapıyorum böylece lastiği sonra daraltmak ya da genişletmek gerekirse dikiş sökmeye gerek kalmıyor ilik evinden lastik çıkarılıveriyor.

Degrade boyamaya karar verdiğim ama ne renk yapacağıma karar veremediğim için (renk seçmek gibi bir şansım var sanıp, ki Kaş’ ta toz kumaş boyası bulmanın daha doğrusu tercih edilir renkleri bulmanın pek kolay olmadığını bazende mümkün olmadığını öğrendim bu sayede) etek bir müddet öylece bekledi.

Bir sabah kalktım ev ahalisini doyurdum pakladım ben bu işi bu gün halledeceğim arkadaş dedim döktüm malzemeyi ortaya. Malzemeler işte bunlar, bir adet boyanacak giysi, bir adet toz kumaş boyası ve bir fiske tuz.

 batik3

Birde genişçe bir kap ki benimki dardı ve kaynama noktasında sıcak su. Bazı renkleri sabitlemek için bunlara ilave sirke de kullanılıyor ama sarıda kullanılmaması gerekiyormuş, sadece tuz fiksatif görevini üstlenecekmiş paketin üstünü iyi okuyun.

Kaynar suyun içinde toz boya ve tuzu erittim sonrada ıslatıp sıktığım eteğin bir kısmını kabın içine soktum. Islak olunca boyayı dalga yapmadan daha kolay çekiyor kumaş ve bu şekilde kabın içinde beklerken boya su ile birlikte kumaşa tırmanmaya devam ediyor ve bu güzel bir desen yapıyor kumaşta. Yaklaşık bir saat kadar böyle bekledikten sonra eteğin bir kısmını daha soktum boyalı suyun içine ama çok daha kısa süre tuttum kabın içinde bu kısımda kumaşın rengini gözlemekte ve istediğiniz rengi aldığında hemen kumaşı kabın içinden çıkarmakta fayda var.

instagram337

Son olarak akan suyun altında eteği boyanın fazlasından arındırdım ancak etek ucunda beyaz kısmın boyayı emip hafif renk değiştirmesine izin verdim.

İyice boyasını akıtınca eteği kuruttum ki bu sıcakta bu yarım saat bile sürmedi, yetkililerden blog aracılığı ile kışında yarım saatte kuruyan kumaşlar istiyorum.

batik4

Ancak benim için bu iş burada bitmedi derken bir soru ile geldi Kocakişisi, bu gün Marmaris Boncuk Koyunda kamp yapsak mı?

Kamp teklifine Hayır diyebilecek bir Ornitorenk tanıyor musunuz siz?

Ben de tanımıyorum, dur dedim siz hazırlanıncaya kadar ben eteğimi bitireyim. Hemen kumaş boyalarımın bir kaçını kullanarak sarıya yakışabilecek koyu bir yağ yeşili elde ettim ardından eteği eşit aralıklarda işaretleyerek baskı kalıbı ile kumaşa baskı desenler yaptım. Ben çadır ve matları buluncaya dek onlarda kurudu. Ertesi gün buharsız ütü ile deseni sabitlemeyi unutmuyoruz uyarısını yine yapmama gerek var mı bilmiyorum?

  batik5 batik6

Yoldan bir kolaj.

 batik13

Yolun koya yakın kısmı cidden kötü bunu baştan söyleyeyim, patikadan hallice bir yolda bizim gibi yolun acemisi iseniz arabanın altını vurmanız mümkün. Sonra yola dökülen ve toz haline gelmiş olan çakılımsı malzeme birinci derece koruma alanı ilan edilen ağaçların üzerini bembeyaz bir toz tabakası ile kaplamış nefes almalarını engelliyor bu da yola dair hoşuma gitmeyen başka bir unsur.

Gün batımına yakın bir zamanda koya ulaşıyoruz, çadırımızı hemen kurduktan sonra gün batımının tadını çıkarıyoruz.

 instagram341

İlginçtir çevre çeşitli ağaç popülasyonuna sahipken koya Palmiyeler dikilmiş, ben Çam ya da Sediri tercih ederdim. Tropik görünüm beni çok etkilemiyor mis gibi çam kokusunu tercih ederim ama ne yazık ki işletmecilerle genelde aynı fikre sahip olmuyoruz.

Ama şöyle bir güzellik te var tabi ki kıraç bir yerde değiliz ağaç gölgesinde deniz kenarında konuşlanmış vaziyetteyiz.

 instagram338

Ağustos ayı itibari ile  sıcakların bastırdığı bir dönemde gece hırka ve çorap aradık diyebilirim, gitmeyi düşünenlere not olsun.

Ve tesiste gece 12 gibi tüm ışıklar sönüyor yıldızları rahat rahat izleyebilirsiniz dalga sesleri sizi de uyutmuyorsa zaten yapabilecek tek şeyiniz bu 🙂

Koyda çadır yeri ve iki kişinin bir gecelik konaklaması 55 lira eğer çadırınızı yanınızda götürmemişseniz oradan çadır kiralayabiliyorsunuz ve o zaman bu fiyat iki kişi için 85 lira oluyor, konaklamasız sadece günübirlik koya giriş kişi başı 20 lira.

 batik14

Sabah erkenden kalktığınızda sizi sakin yeşil bir sahil bekliyor. Sahil kumsal değil ama çakılı çok ince boncuk gibi ve renkli. Bir kaç taş toplamadan döneceğimi düşünmemişsinizdir sizde tabi.

batik15

Deniz suyu ılık ve güzel deniz tabanı kumlu ve kayalık kısımlarda deniz kestaneleri var ilk kez canlı deniz kestanesi gördüm bu sayede.

Ve denizin en büyük sürprizi Kum Köpekbalıkları, meraklısına burada işin akademik boyutlu makaleside var.

Dünyada sadece Atlas Okyanusu kıyıları ile Boncuk Koyunda üreyebilen ve nesli tükenme tehlikesi olan kum köpek balıkları Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında daha ziyade görülebiliyormuş çekingen yapıya sahip Köpek Balıklarına ait daha tek bir saldırı hareketi gözlemlenmemiş. Bölgede tüplü dalış yasak. Daha geniş bir zaman diliminde gidip kayalıkların tepesine konuşlanarak izlemek isterdim onları.

instagram339

Koya çok yakın bir tesis olan Çamlı Köyündeki Tarihi Çınar Restaurantta ise kahvaltı yapmak mümkün. Ama beni şaşırtan gittiğim bir kahvaltı mekanında ilk kez yumurta kahvaltı menüsünün dışında özel olarak istenebilen bir şeydi ve beş kişiye sadece bir adet ikram çibörek geldi. Bunun dışında bu tarz yerlerin sahip olduğu garip bir politikayı da öğrenmiş olduk beş kişiye dört kişilik kahvaltılık ikram ediliyor altı kişi ve üzerinde kişi iseniz verilen kahvaltılık miktarı artıyor. Kahvaltılıklar çok aman aman değildi, peynirler neredeyse sıradandı tereyağının miktarı öyle azdı ki birer parça ekmeğe sürmüştük ki tadını anlayamadan bitiverdi. Bunun yanında sıcak ekmek nefisti  yediğimiz en leziz şey baldı ancak tesistekiler civardaki arı popülasyonunun kalabalıklığının farkında olacak ki balı sofraya tek kullanımlık şu çilek vs satılan şeffaf plastik kaplarda getirmişti buna rağmen arılarla baya uğraştık ki benim gibi arı alerjisi olanlar yanlarında ilaç bulundurmadan buraya uğramamalı bence.

Ama bunun dışında tesis güzel, ördeklerin su kaplumbağalarının oluşturulmuş küçük göletlerde havuzlarda yüzdüğü devasa çınarların gölgesine ve üzerine köşklerin inşa edildiği yeşil bir alan. Çocuklarla gitmenin keyifli olacağı ama masada kahvaltı etmek yerine elinize aldığınız ekmekleri ördeklerle paylaşa paylaşa yiyebileceğiniz bir yer.

batik7 batik8 batik9 batik10 batik11 batik12

Bir günün içine sığanlar ise bunlar, daha geniş zamanlarda, bambaşka mekanlarda, başka gezi, dıy yazılarında buluşmak üzere keyifle.

 

Mint Yeşili Olması Yetmez mi?

Standard

Aslında birikmiş onca taslak yazım var ama paylaşmaya nedense mecalim yok, bu durumdan bir şekilde kurtulmalıyım. Blog taslaklarında bir kaç yazı tutmak eminim çoğu blogger’ın yaptığı bir şeydir ama bu yazı sayısı onları geçmişse artık bu stok eritilmelidir. Yaklaşık olarak 42- 44 beden olan ve bu nedenden dolayı üzerimde fotoğraflama şansım olmayan bu elbiseyi Kazulet’in üzerinde göstereceğim size.

IMG_4610

IMG_4607

Mint yeşili ince keten kumaştan diktiğim salaş elbisenin asimetrik etekleri toplamda iç kısımdan dört noktadan toplanarak hareketlendirilmiş bir model. Aslında bir etek çizimi ve bir elbisenin üst kısmının kalıbını birleştirdiğim bu elbisede tek taraflı bel dikişinden torbavari cebide gözüme çok düz ve anlamsız gelen bele hareket katsın diye ekledim son anda.

IMG_4611

mint41

Bir arkadaşımın annesi anneler günü için kızına torunları ile birlikte salaş bir elbise hediye etmek istediği için dikilen elbise yetişmedi o güne. Elbette  alternatif düşünmüşlerdi zaten. Ben bu sipariş fikrine alışamıyorum üzerimde yarattığı baskı öyle büyük ki tüm şevkimi, yaratıcılığımı ve en minik zamanlarda bile dikiş dikme azmimi yitiriyorum. Kullandığım keten kumaş ince olduğu için içine bir de iç elbise diktim. Bir iki hafta evin salonunda Kazulet’in üzerinde arzı endam eden eve gelen arkadaşlarımızın bile varlığına çok fazla alıştığı elbise bir süre önce başka bir arkadaşımın dükkanında arzı endam etmek için ayrıldı benden.

İç mekan çekimlerinden hoşlanmasam da Kazulet’i alıp sokak sokak dolaştırma şansım olmadığı için fotoğraflar evin salonunun bir köşesi ve koridorundan, fotoğraflar henüz havaların bu denli ısınmadığı yağmurların devam ettiği zamanlardan. Evin tüm güzel ışık alan yerlerini koltuk, yemek masası, konsol gibi gereksiz şeylerle doldurmuşuz bir an önce onlardan kurtulup kendime fotoğraf çekebilecek bir alan oluşturmam gerek. Kapı Efekan’ın kapısı sarkan kağıtlar ise çeşitli zamanlarda oluşturduğu ve kapısına astığı resimli yasak listeleri, mesela kedi kızlarımıza kızdığı bir gün yaptığı kediler giremez resmi.

mint21 mint11 mint31

 

Deniz Elbisesi

Standard

Deniz kenarında yaşıyorsanız plaj modası sizi çok etkilemez. Plajlarda kaftanın modası geçmiş kimonolar boy göstermiş olabilir. Plaj pantolonu mu, neon atlet mi? gibi ikilemler yaşamazsınız. Deniz bir hafta hadi bilemedin iki hafta boyunca gidebildiğiniz bir yer değildir. Hatta bazen sezonu erken açmaya üşenir denize Haziran sonları girmeye başlayabilirsiniz bu arada çocuğunuz Ocak ayından beri ara ara denize girmiş olabilir. Bunun yanında sizin Ekim sonuna kadar vaktiniz vardır iş çıkışları gidersiniz mesela kabinde iş elbiselerinizden kurtulur giriverirsiniz suya. Hal böyle olunca şıklık değil fonksiyonellik ön plandadır sizin için. Zaten böyle yerlerde yaşayanlara bir şort ve bir soluk tişört yetmektedir de tüm sezon boyunca, siz sırf kumaş ve dikiş aşkınızdan dolayı bir sürü bir sürü giysiye sahip olmuşsunuzdur.

Hayatında, evinde, gardrobunda kalabalığa tahammülü olmayan bünye ise sık sık kurtulmaktadır bu fazlalıklardan. Bir gün bakarsınız ki denize giderken şöyle üzerinize geçirivereceğiniz bir şeyiniz kalmamıştır.

Deniz kenarında yaşamanın şöyle bir yönü daha vardır denizden çıkıp manava akşam yemeği için Ayşekadın Fasulye almaya ya da markete peynir almaya uğrayabilirsiniz ve böyle küçük yerlerde herkes bir birini tanımaktadır, belkide komşunuz olan kişilerin karşısına peştemalle çıkamayacağınız gibi denizden tuzlu tuzlu çıktıktan sonra da üzerinize basit şeyler geçirmek istersiniz.

Tüm bu gevezeliğe sebep o basit üst işte şimdi paylaşacağım beni çok bi çok mutlu eden bu deniz elbisem.

denizelbisesi2

Elbise için Baykumaş‘ın nefis bir penyesini kullandım ki daha önce aynı penye ile kendime süper bir asimetrik salaş tişört dikmiştim ve Baykumaş bu kumaşı gönderirken öyle cömert davranmış ki bu elbiseden önce bir de başka elbise biçtim ve bu elbise için eninden yeterli kumaşım varken azıcık boydan kısaydı iyi ki öyle oldu çünkü ucuna şerit halinde geçtiğim aynı kendi kumaşından şeritin üzerini çift dikiş ile geçip etek ucunu da çift dikiş ile kıvırınca çok hoşuma giden bu elbise bir de kumaş baskıyı hak etmiş gibi geldi bana ve basit ve retro çizgilere sahip bu elbisem için yesyeni bir retro çiçek baskı kalıbı oydum. Elbisenin yaka kol ağzı dikişlerini çift iğne ile yaptım.

Etek uçlarını eşit aralıklarla işaretledikten sonra kumaş boyası ile baskı yaptım.

denizelbisesi3

denizelbisesi5 denizelbisesi4Zeytin gözlü kuzum ile de denize girmeden hemen önce elbiseyi fotoğrafladım.denizelbisesi6

Elbisenin ensesine ise Ornitorenk Logomu bastım, logoyu genelde iç kısma basarken bu kez dışa baskı yaptım Ornitorenk’i göremesem de beni mutlu ediyor.

denizelbisesi7

Marin Elbise

Standard

Bu benim neredeyse 20 yıldır ilk bayramlığım. 19 Mayıs günü kendime bir bayramlık hediye etmek istedim ama bu istek 18 Mayıs günü gece yarısına çok yakın bir saatte doğdu içime, bir de sahil kenarında yaşayıpta marin temalı giysi giymeyeni dövüyorlar mış, diktim, giydim. Yalnız gece 02:30 civarı bir kumaş hem penye hem çizgili ise bulaşmayın ona sonra dediydi dersiniz ona göre.

Elbise çok basit bir uzun etek ve bir askılı tişörtü direk kumaşın üzerine yatırıp çizgiler bir birine denk gelecek şekilde iğneleyip biçip diktim. Şerit şerit kestiğim kumaşı saç örgüsü yaparak bir de kemer yaptım ki sanki kesin buna ihtiyacı vardı bu elbisenin.

1 2 3 4 5

Elbiseyi tamamlayan kırmızı deri bileklik ve keten çantayı merak edenler olacaktır ya da ben şimdiden dikkatinizi çekeyim de merak edin 🙂 çok yakında onlarda blogda.

 

Kumaş Baskı Kalıbı/ Stampa/ Mühür Yapımı

Standard

Çok inatçı olduğumu söylemiştim size değil mi? Kafama koyduğumu yaparım ama bazen tembellik gösterebilirim. Bu durumda kafama koyduğumu er ya da geç yaparım demek daha mı doğru olur acaba?

Baskı kalıbı yapma konusu da bu kafama koyduklarım arasındaydı. Bu iş için yaptığım araştırmalarda eğer ahşap kalıp yapılmayacaksa en çok kauçuk blokların kullanıldığını gördüm ama ben bu bloklardan bulamadım, içinizde nereden bulunur bilen var mı?

Bir şeyi yapmak için senelerce bekleyebilirim ama bu gün yapacağım demişsem her ne şartta olursa olsun o gün yaparım, nitekim daha önce paylaştığım logo olarak kullanacağım ornitorenk stampayıda bu şartlar altında yaptım.

Yapabildiğimi görünce hemen malzeme arayışına girdim linol oyma seti ve büyük silgilere ihtiyacım vardı. Şansımı önce Kaş’ta denemek istedim zira on-line alışveriş yaparsam kargo beklemek için tahammüllüm yoktu, hemen yapmak istiyordum ve burada bulunan bir kırtasiye çok ilginç bir şekilde çoğu şeyin bulunmadığı ilçede kırtasiye konusunda ne gerekliyse şimdiye dek elim boş çıkmadığım bir yerdi. Bingo.

İşte gerekli malzemeler;

Silgi

Kalem

Linol oyma bıçak seti (ya da benim daha önce yaptığım gibi dikiş iğnesi ve ince bir bıçak ya da varsa kretuar)

ornitorenkinstampası1

Önce silgi üzerine istediğimiz şekli çiziyoruz.

ornitorenkinstampası2

Sonra uygun boy bıçakla oymaya başlıyoruz.

ornitorenkinstampası3 ornitorenkinstampası4

Deneme sürüşü yapmaya hazırız.

 

ornitorenkinstampası5 ornitorenkinstampası6 instagram211

Artık kendi kumaşlarımızı yapmamamız için hiç bir neden kalmadı. Ben bu iş için kumaş boyası kullanıyorum, boya kuruduktan bir gün sonra tersten ütülendiğinde sabitleniyor ve makinede yıkamalarda bile çıkmıyor. Boyayı fırça ile sürdüğümden dolayı baskı dalgalı oldu ve ben aslında bu tarz dalgalı baskıyı daha çok seviyorum el işi olduğu belli oluyor ama daha düzgün bir baskı istenirse boya sünger rulo ile sürülebilir stampaya. Üstelik bu stampalarla kağıtlar, zarflar ve hediye paketleride süslenebilir.