Lolipop, Lokum Keçeler

Lolipop, lokum keçeler. Kimisi broş oldu kimisi kolye.

Karpuz Kabuğu Denize Düştü mü?

Bu karpuz kabuğu ne zaman düşecek denize kuzum?

Şaşı Kokoş Baykuş

Düşmez kalkmaz bir Allah demişler. Pembeyi nasıl sevmiyorsam o kadar karşıma çıkıyor. Pembe benim için Paris Hilton, kremalı pasta, Barbi bebek, aynanın karşısında kendi kendine öpücük atıp fotoğraf çeken ergen demek. Ki hepsi birden birleşip bir gece rüyama girse sabaha çarpılmış olarak kalkarım gibi bir his var içimde.

Aralara mor, hardal, turkuaz serpiştirdim ki daha bir kabullenebileyim.

Pembe Panjurda Gözüm Yok Mavi Bir Kapım Olsa

Mavi kapının açıldığı bir bahçe, bahçede incir, zeytin, nar birde çocukların habire taşladığı bir badem ağacı.

Yeni Yıl, Yeni Yıl, Yeni Yıl, Yeni Yıl Bizlere kutlu Olsun

Yaptım bitirdim de paylaşmaya vaktim olmadı yeni yılın gelmesine şurada ne kaldı biraz daha beklersem gelecek yıl yayınlamam gerek. İsa’yla aynı gün doğmuş olmam dışında bu günle uzaktan yakından ilgim olmasa da işte yeni yıl süsleri ve broşları.

Eurovision Teyzeleri

Dün bunlar çıktı geldi kahveye diye biliyorsunuz, çok kalabalıklar ama misafir bu seste çıkarılmaz ki iyi buyun dedim ama ayakkabılarınızla girmeyin size yetecek kadar terlikte yok bizim evde yettiği kadar patik falan veririm olmadı yerler halı zaten bir şey olmaz. Kahveydi kekti konuştuk biraz anam bazılarını gözüm ısırıyor sonra diyorum “kızım bunlar Rus bizim köyden değil ki nereden tanıyacaksın”.  Aman dedim rezil olursam olayım “pardon” dedim “ben bazılarınızı tanıyor gibiyim” gülmeye başladı bunlar meğersem şu bizim Ajda’yla yaşıt Eurovision teyzeleri değilmiymiş. “E teyze” dedim “bizimki sahneye mayoyla çıkıyor hala siz böyle başta yazma önde önlük dolaşınca tanıyamıyor tabi hemen insan” “boşveeeer” dediler “böylesi daha iyi istediğimiz gibi yer içeriz, 66 yaşında hala neyin mayosu. Bıyık bile almaya gerek yok yaşlanınca kas kas nereye kadar e kuzum” dediler hak verdim valla.

Matruşkayım, Matruşkasın, Matruşka

Matruşka gibiyiz hepimiz içimize baktıkça yeni bir biz çıkıyor.

T rex’ lerin Dişleri

Tyrannosaurus, jura devrinin sonları (150 milyon yıl önce) ile kretase devrinin sonları (65 myö) arasında yaşamış avcı bir dinozor cinsidir. Tyrannosaurların çoğu, kafatasları 1 metreden daha uzun olan iri avcılardı. Grubun en iri ve en çok bilinen türü, Latince adı genellikle, “zorba kertenkelelerin kralı” olarak tercüme edilen Tyrannosaurus rex(T. rex)dir. T. rex, güçlü arka ayakları üzerinde yürüyen; genellikle ufkî şekilde duran ve kuyruğu ile dengesini sağlayan; uzunluğu 14 metreyi, dik durduğunda boyu 6,5 metreyi geçen; yetişkinleri 4-7 ton ağırlığında olan devasa bir canlıydı.

Arka ayakları oldukça büyük olmasına rağmen ön ayakları oldukça küçük ve vücudunun ön kısmındaydı. Arka ayaklarında üçü önde biri arkada olmak üzere dört parmak, ön ayaklarında iki ince parmak bulunuyordu. Ön ayakların tam olarak ne işe yaradığı bilinmiyor. Bu ayaklar ağzına yemek götüremeyeceği kadar kısaydı. Bazı uzmanlar ön ayaklarının tyrannosaurusun doğrulmasına yardımcı olduğunu söylemektedirler.

Ağır kafasını kısa ve güçlü bir boyun tutuyordu. Ağzında 20 cm lik dişler bulunuyordu. Avını daha iyi tutabilmesi için dişleri hafif içeri kıvrıktı. köpekbalığı gibi tyrannosaurus da kırılan dişlerinin yerine yenisi geliyordu.

35 yaşındaki bir kadın bununla neden ilgilenir peki;

birincisi seviyorum bu yaratıkları,

ikincisi bir oğlunuz varsa  ve onunla güzel vakit geçirmek istiyorsanız harika araba motoru sesi çıkarabilmeli ve dinozorların hepsini şaşırmadan sayabilmelisiniz. Bir de Transformers’ lar var ki onlardan post dizisi olur iki satırla geçemezsiniz onları 😀

Küçücükken Ben

Ben küçükken küçücükken yaşadığım küçük küçücük kasabada baykuşların uğursuzluğuna inanılırdı. Ne zaman baykuş sesi duyulsa büyükler kimin bacasında ötüyorsa o evden cenaze çıkacağından bahsederdi. Güneş henüz doğmadan uyanırdım bazı yaz günleri saati okumayı bilmezdim daha o zamanlar camın önündeki tığ işi örtüler ve çin işi işlemeli kırlentlerin süslediği divana oturur pencereden dışarıyı izlerdim sessizce. İşte böyle bir gün daha gün henüz ışımamışken bir baykuş kondu yolun kenarındaki kavak ağacına ve ötmeye başladı ben korktum hemde çok hemde uzunca bir süre.

Bugün Ben Angry Bird Gibiyim

Bu günlerde ben kendimi sapanın meşinine yerleştirip geri geri gidip gidip uçasım var birilerinin üzerine ama domuzlarla bir alıp veremediğim yok bu durumda benden aslında Angry Bird değil olsa olsa Deli Tavuk olur ancak .