Tag Archives: burda

Kırmızı Plise Elbise

Standard

Ben küçükken Akşam Sanat Okulu Giyim Bölümü mezunu annem dikerdi giysilerimi. Kate Middleton bile o kadar çok dantel, şifon ve fırfır görmemiştir hayatında. Saçlarım sık sık bigudilerle sarılırdı, henüz çocuklara oje ve ruj sürmek istismar sayılmıyor ilginci bizim de dengelerimizi kaydırmıyordu. Bir Shirley Temple edasında koşturuyordum tozlu sokaklarda kabarık etekli elbiselerim ve el örgüsü kemik rengi dantel hırkam ile. Etolüm vardı benim be ne diyorsun sen.

IMG_2118[1]

İlk gençlik yıllarımda her tanıdığın düğününe bir elbise dikilir oldu en abiyesinden, hal böyle olunca ileri ki yaşlarda aklınıza gelebilecek en düz elbiseleri giyme eğilimi başladı bende.

Düğünümde gelinlikçi ile uzun kavgalarımız sonucu dümdüz bir elbise ile o atölyeden çıkarmayacağını kesin bir dille bildirip gelinliğimde dantel kullanmaya ikna etti ama altına düğün salonundaki tüm çocukları soksan saklayabilecek kabarıklıktaki piremses eteğine asla, hem zaten kocakişisi ve kardeşim tarlatan diyemiyordu da zaten.

 Neydi o, neydi?

Şarlatan.

Hah şarlatan.

İlk görümcelik deneyimimi yaşarken pantolon ceket bir takım giymiştim, evin tek kadını olmamdan mütevellit de aile fotoğrafı çekilirken mafya ailesi gibi bir imaj vermiştik. İkinci görümcelik deneyimim şık bir kokteyl elbisesi ile kazasız belasız atlatıldı.

Demem o ki parlaklı, şıkır şıkır, bombastik giysilere çocukken öyle doydum ki şimdi zinhar olmuyor.

Ama kumaş ise söz konusu insan bazen kendine engel olamıyor alıyor işte en parlağından. Kırmızı dersen akan sular zaten duruyor. Hayır en sevdiğin renk mi desen değil ama elimin en çok gittiği renk.

 Spagetti askılı slip elbiseler bir iki yıldır en sevdiğim elbise modellerinden, ben tişört üzeri giyiyorum, kazak üzerine de giyeceğim de kazaklık ortamım yok.

IMG_2100[1]

İki kalıp kullanıyorum bu elbiseleri dikmek için ikisinden de ziyadesiyle memnunum ama kalıbı bire bir uygulamıyor mutlaka milyon değişiklik yapıyorum onu da belirteyim. Kalıplardan biri 2014 Ekim 118 numaralı crop top üst kalıbı, diğeri ise 2011 Mayıs 110 numaralı elbise kalıbı siz bu tarz herhangi bir kalıbı da kullanabilirsiniz yani.

 

 

20170806_170351[1]

Yalnız pilise bir kumaş dikmekse benim gibi niyetiniz pileleri teyelle kapatacaksınız tembellik yapmaya kalkmayın kumaş ziyan olur eliniz böğrünüzde kala kalırsınız ve ben de karışmam.

20170813_132330[1]20170806_183040[1]

Bu elbiseyi dikerken öndeki V yakanın daha da bir açığını yaptım arkaya ve spagetti askıları iki tane çalışıp arkada çaprazladım.

IMG_2102[1]

IMG_2104[1]

IMG_2108[1]Beyaz tişörtümün üzerine geçirdiğim elbisemin altına zımbalı botları yakıştırdım ben siz isterseniz stiletto giyin ben almayayım ama, çoraplarım ise incili, incilerini de ben diktim o detayı da atlamayın.

IMG_2117[1]

Once Upon a Time

Standard

Sene 2004 Ankara’da ev arkadaşlarım ile yaşıyorum ve içlerinden biri dikiş dikiyor. Ben ise bir terzinin kızı olarak teyel bile sökmemişim daha. Çok hevesleniyorum iki kumaş alıyorum ve ev arkadaşıma makine nasıl kullanılır bana göstersene diyorum.Bir parça kumaş ile düz dikiş nasıl dikilir gösteriyor. Ardından çok sevdiğim bir elbisemi yatırıyorum gazetenin üzerine ve kalıp çıkarıyorum iki yeni elbisem oluyor. İşte o zamanlar bir gün gezmeye çıktığımızda sokakta dergi satan bir tezgahtan kendime bir dergi alıyorum. İade edilmiş önceki ayların ve yılların dergileri sokakta sahaflarda çok daha uygun fiyata satılıyor. İşte bu elbise o dergiyi alma sebebim. Kalıba vuruluyorum resmen ama dergiden kalıp çıkarmayı bilmiyorum o zamanlar. Ve uzunca bir süre yeniden dikiş dikmek aklıma gelmiyor yıllarca.
Sonrasında kendime makine alıp aktif dikiş diktiğim dönemlerde de bu dergi elime geçiyor modele iç geçiriyor ama yine dikmiyorum. 2003 yılı Kasım ayı 118 numaralı model.

Elbiseyi diktiğim kumaş ise yine nereden baksanız beş yılı aşkın zamandır kumaş dolabımda, çok beğeniyor öpüp okşayıp kaldırıyorum.

Elbise bu arada resmen bir puzzle toplamda 15 parçadan oluşuyor ve en küçük kalıp bile bana bir beden büyük bu da demek oluyor ki kalıp elden geçmeli ve 15 parçanın her biri ölçülere sadık kalarak küçültülmeli bu ise son bir yıldır elbiseyi dikmeye girişmemi engelleyen kısım.

Nihayetinde kendi ölçümü alıp kalıbı kendime göre uyarladıktan sonra kumaşımın iplik yönüne dikkat ederek biçme kısmı ise tam bir cambazlık çünkü kumaş az parça çok.

Nihayetinde 15 parçalı puzzleımı birleştirip elbiseme kavuşuyorum.

Yine yıllar önce el yapımı rahibe işi dantel bir yaka bulmuşum buradaki çocuklar yararına satış yapan bir derneğin ikinci el satış yerinden. Muhtemelen bir İngiliz tarafından bağışlandı yaka çünkü derneğin destekçilerinin çok büyük kısmı İngilizlerden oluşmakta.
Bizim memleketimizde bizim çocukları bizden daha çok düşünen insanlar. Siz ikinci el dükkanları ve pazarları hakkında ne düşünüyorsunuz, yaşadığınız yerde var mı? Ön yargılı davranmayın oralar hakkında, arasanız bulamayacağınız şeyler bulabilirsiniz mesela benim yakam gibi. Brüksel’den astronomik ücretlere alabileceğiniz yakayı ben beş liraya aldım ve parası ihtiyaç sahibi çocuklar için kullanıldı.

Yakayı elbiseye dikmiyorum takılıp çıkarılabilir bir şekilde kullanıyorum ki istediğim zaman elbiseyi sade de giyebileyim. Fotoğraf çekimi dört saatlik bir yolculuk esnasında yol kenarında hoşumuza giden ormanlık bir alanda yapılıyor bu esnada yakayı arkadan bağladığım kurdela biraz gevşemiş siz artık onu da görmezden geliverin nazarlığım olsun.

İşte bunca lakırdıya sebep little black elbisem, Fransız Mürebbiye gibi olmamış mıyım sizce de? Ya da Addams ailesinden Wednesday mi demeliydim? 😊

Pazen Salopet

Standard

Salopet için Burda Dergisi Temmuz 2016– 109 numaralı kalıpla çıktım yola, ama elbette her zaman olduğu gibi kalıba sadık kalmadım.

Eskiden de her aldığım giysiyi terziye götürür bir yerlerini mutlaka değiştirtirdim. Şimdilerde ise kalıpları değiştiriyorum.

Bu kalıpta askılar omuzlardan bağlanacak şekilde dizayn edilmişti ama klasik salopet görüntüsü istiyordum o yüzeden kalıbın sadece alt kısmını kullandım. Üst bedeni ise ben oluşturdum. Gerçi pantolonda yaptığım tadilatlara da bakacak olursan bence siz direk kendinize tam olan sevdiğiniz bir pantolon kalıbı üzerine inşa edin salopetinizi.

Üst bedende her parçayı çift kat biçtim böylece hani askısı düşük giymeyi tercih edersem arka tarafında da kumaşımın yüzü görünecek.  Salopetimin askılarını bedenden bağımsız istedim mesela böylece üzerime daha güzel oturacaktı, hal böyle olunca üst beden 11 parçadan oluştu. Son zamanlar çok parçalı dikiş işleri hoşuma gitmeye başladı.

İlk askıları hazırlayıp çevirdim ki sırta gelen parça ile birlikte askıları dikebileyim.

Ön parçaları birleştirmeden önce diktim ön cebi ki arkasında dikiş izi olmasın.

Cepleri bedene dikerken bitişler süslü olsun biraz istedim mesela.

Görünmeyen bir sürü detay ekledim pantolona sadece benim bileceğim ama beni mutlu edecek.

Kalıbın orijinalinde belin iki yanında düğmelerle kapanan salopetin arka parçası normal pantolon gibi biçilmiş ve ön parça üzerine kapanırken doğru düzgün pay bile bırakılmamıştı bu nedenle kapanışlar hem estetik değildi hem rahatsız kalıp aşamasında buraları da düzelttim. Arka parçanın o kısımlarını biraz daha uzattım mesela ve bu kısımlar orijinalde tek katken ben iki kat yaptım hem ilik evi hem düğmeler kumaşı hırpalamasın diye.

En küçük beden bana biraz geniş geldi o yüzden hem orta dikişten birer cm aldım hem arka pensleri yarımşar santim daha genişlettim tabi bununla beraber kötü durmasın diye biraz da uzattım. Ön kısımda ise iki küçük pile yaptım. Pazen pile için tehlikeli bir kumaş olduğundan pileleri başlangıçtan itibaren bir iki cm dikiş ile kapattım.

Ben sonuçtan memnunum, pazene aklınıza gelmeyecek tasarımlarda şans vermelisiniz bence 😉

 

Dwarflar Aşkına Pazenlere Fısıldadım Yine

Standard

Pazen…
Pazenlere Fısıldayan Kadın olmak istedim demiştim daha önce bir de Pazenlerin Efendisi durumu var Orta Dünya aşkından.

Ve aslında ne Elfleri ne Hobbitleri en çok Cüceleri sevdim ben hele Meşekalkan…
Uzun süre Elf elbiseleri, etekleri, bluzları ürettim ama içimde hep bir burukluk Cücelere haksızlık yapıyorum diye sonra deri kemer eteğim ve deri detaylı pazen eteğimle durumu biraz toparladım.
Madenci ve zanaatkar olan bu ırkın inatçılığı, yılmazlığı ve onurlarına düşkünlüğü belki onları sevme nedenim.

Ve sanırım madenciliklerinden dolayıdır ki bir elbise ya da feminen çizgilerde başka bir giysi nedense beynimde uyuşmuyor Dwarflarla.
Aslına bakarsan ben bolerolarıda sevmem ama bunun modeli ilginç gelmişti dergide ilk gördüğümde model Burda Pratik Dikiş 2014/3 2A ve eğer dergideki yumuşak kumaşların aksine pazenle denenirse…

original1

pazenbolero13 pazenbolero12 pazenbolero2 pazenbolero1 pazenbolero3 pazenbolero4 pazenbolero5
Ben kepçeyi ele geçirdim Thorin, Yalnız Dağa doğru yol alabiliriz.

pazenbolero6 pazenbolero7 pazenbolero8 pazenbolero9 pazenbolero10 pazenbolero11

Aranızda Toma kullanmayı bilen var mı? diyen gençler yazıyı hazırlarken sizi hatırladım da selam olsun hepinize…
Ve Sevda insan etkinlik annesi olup tek parça ile etkinliğe katılınca fena utanıyormuş ama yırtık omuz kapsülüm, tendinitim ve evden dolayısıyla da makinem ve pazenlerimden çok uzaklarda olmam affettirir sanırım beni bu yazıyı da telefonumdan wi-fi alanı oluşturup netbookumu bağlayıp hazırladığımı söyliyeyim de sanki aman aman bir şeymiş gibi etkili olur belki diye umutlanayım.

Ve son olarak kalıbı denemek isteyenler ben etek ucundan 6 cm kadar uzattım.