Tag Archives: 29 Ekim
Her Bayram Çocuğum Ben, Her Bayram Kırmızı
Çocukluğumda görev almadığım tek bir bayram yok gibiydi, kurdelem kocaman bir çiçek gibi hazırlanır dantel yakam önlüğüm ütülenir ponponlu diz altı beyaz çoraplarım ve genellikle kırmızı olan ayakkabılarım hazırlanırdı. Ya bir şiir okurdum ya öğretmenlerimce özenle seçilmiş Atatürk’e ait veciz sözlerden ezberler tören aralarında onları söylerdim ya da koroya katılırdım ve ya folklor ya da ront. Kaymakamın önünden geçerken en sert biçimde basarsak adımlarımızı ve şahin gibi sert tam karşıya bakarsak öğretmenimiz sırada yanımıza gelince daha bir gururlanırdık, o da tören ciddiyetini bozmadan şöyle bir okşardı saçlarımızı tören bitiminde de kucaklar öperdi.
Efekan’ın da güzel anıları olsun istiyorum ve coşkuyla kutladığı Cumhuriyet Bayramları hatta ilk 19 Mayıs kutlamasında ben gibi artık büyüdük oğlum biz havalarına girmesini.
Son yıllarda 29 Ekim yaşattığı Cumhuriyet coşkusuna ek olarak benim hayatıma güzel iki rutin getirdi;
İlki her yıl Kaş’ta yaşayan sanatçıların katılımı ile gerçekleşen ve benimde dört yıldır aralarında olduğum 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı karma sergisi.
İkincisi sevgili İrem‘in fikir anneliği ve ev sahipliği yaptığı her yıl daha fazla kişinin katılımı ile gerçekleşen ve her yıl daha da güzelleşen Cumhuriyet Bayramını En Güzel Kırmızı En Güzel Beyaz’la Karşılıyoruz etkinliği.
Bu etkinliğe ilk yıl kırmızı pazenden bir anvelop etekle katılırken ikinci yıl viskon kumaştan kırmızı bir elbise dikmiştim kendime. Bu yıl da kırmızı bir pantolonum olsun dedim.
Daha önce kullandığım el dokuması güzelim kumaş ve modelle ilgili detayları Keşan yazımda paylaşmıştım şimdi sıra geldi Kaş sokaklarında Kocakişisinin çektiği fotoğraflara, ki bence kendisi bu konuda çok iyi işler çıkarmaya başladı ve bir tebriği hakediyor zira suratımın asık olmadığı ya da gözümü kırpmadığım bir kareyi yakalamak oldukça güçken bir de fotoğrafları harika netlikte çekmek ile uğraşıyor.
Tüm çalışmaları görmek için Kendindik’e buradan gidebilirsiniz.
Kırmızı Elbise
Bu yazıyı hazırlayabilmek ve bayram gösterilerine yetişebilmek için acele ederken birden uykuda olan Efekan’ın hastalıktan dolayı tıkalı olan burnu nedeniyle biraz daha sesi gürleşen nefes alış verişlerini dinledim. İşte buydu bayram, özgürce nefes alan bebeğinizin nefes alış verişini dinleyebilmek.
Annemden dinlerdim ben hep eskileri, köyümüzü, Yunan’ın köye girişini, cephede esir düşen yıllar yıllar sonra köye kaçarken bir bacağını gözden çıkararak dönebilen büyük büyük dedemizi. O özgür nefes alış veriş için verilen onca canları canlarımızı. Şimdi o canlara duyduğum minneti ifade edebilmek ve emanetlerinin değerinin farkında olduğumu göstermek için sokağa çıkmalıyım.
Bu gün için geçen yıl olduğu gibi bu yılda etkinlik düzenlenen İrem’in kendindik.com bloguna ve diğer katılımcıların bloglarına da bir göz atın ama bayram kutlamalarından sonra 😉