Hep mi sade, hep mi minimaldim sanıyorsunuz ( 😂 burada kendi kendime pavkırarak gülüyorum çünkü her tür canlı renk, desen ve dokudaki giysiyi giyerken sırf sim ve payet giymiyor diye bir insanın kendinin sade ve minimal bir tarza sahip olduğunu düşünmesi cidden pavkırarak gülünecek bir mevzuu. İzninizle kimseye bırakmadan onu da kendim yapayım da konuya dönelim)
Orta okula başlamışım siyah önlüğün hala giyildiği yıllar, annem şu gün elime geçse vintıc elbise niyetine giyebileceğim şıklıkta bir önlük dikiyor bana. Dantel örnekleri komşudan alınıyor, çoğunlukla da alınamıyor. Daha doğrusu verilmek istenmediğinden bakıp bakıp gizlice kopyalanıyor. Komşularımız içinde dantel örneğini ele geçirebilmek için çamaşır ipinde asılı iken hamur yoğurup örtüye batırıp izini çıkararak James Bondculuk yapan bile var ne diyorsun sen.
Okul hırkası denen, öyle her okulda okul aile birliğinin seçtiği renklerde şeritleri olan şey daha bizim oralara gelememiş. Siyah ya da lacivert kazak, süveter ya da hırka giyilecek deniliyor.
Dedem tuhafiyeci İstanbul’dan gidip annemle seçiyorlar dükkana gelecek malları belirli periyodlarda, dolayısıyla hangi ip moda hangi renk gözde anında örülmeye başlanıyor annem tarafından.
Simli ipler çıkmış piyasaya bir sene önce de yanar döner renk renk simli olanları daha taze çıkmış fabrikadan. Hemen lacivert olanından bir okul kazağı örülüveriyor bana. Müjde çoraplar, simli kazak ve düşünsene okul çantası yerine lastikli janjanlı klasör.
Bu örme kumaş işte benim okul kazağım ile aynı simli dokuda, siz söyleyin şimdi prensipte simli payetli giymiyorum diye o güzel zamanları hatırlatan bu kumaşı alıp dikip giymese miydim? Bazı prensiplerde küçük sapmalar kabul edilebilemez mi bazen?
ornitorenk handmade 