Monthly Archives: Haziran 2015

Haftanın Instagram Anları 80

Standard

Blogu takip edip her yazıyı okuyorsanız, arada bir ne yapmış diye gözatıyorsanız ve hala benden bıkmadıysan günü gününe ne yapmışım takip etmek ve daha fazla fotoğraf görmek istersen Instagam kullanıcı adım goncaceylandikici

ne yapsaymışım yani karşıma bir hamak çıkınca yatmasaymışım mı???

instagram546

 ne güzelsin

 instagram547

selan olsun yaşam için çabalayan canlara

 instagram548

fuşya

 instagram549

Sugar Skull Broş

Standard

Böyle kuru kafa olsun böcek olsun pek hoşuma gidiyor. Pembeler, kup kekle böğğgggh getirirken bir kara fatma nasıl şeker benim için anlatamam.

Ölüler Günü ve o gün için yapılmış Şeker Kafatasları bence oldukça güzeller. Aslına bakarsanız fazlaca da popüler kültür tarafından işlenen ögeler. Popüleri sevmesem de bir kafatasını sevmemezlik yapamazdım üstelik arkasında kocaman bir Meksika kültürü barındırıyor ki bağışlayın beni.

Bu işi işleyeli bir sene oldu.

Ameliyattan hemen sonra hala yataktan kalkmamın yasak olduğu günlerde ben nasıl yatacağım şimdi hareketsiz derken Game Of Thrones molalarında kurtarıcım oldu.

oje5

Broşun iskeleti önceden vardı büyüklüğünü ayarladığım etaminin karelerini saydıktan sonra deseni kağıdı aynı sayıda karelere bölerek kendim çizdim.

sugarskull1

Bunca zaman niye yayınlamadım.

Yattığım bu süre boyunca sürekli olarak bir yandan tıkınmamdan mütevellit fotoğraflar kışın yayınlansa felakete sonuç açabilecek denli kışkırtıcı göründü bana.

sugarskull2

İşlem çok basit çizdiğim deseni etamine çarpı işi işledim.

Etamin kumaşını iyice gerdirerek broşun üzerine terleştirip kumaşın fazlalıklarını arkada birbirine basitçe dikerek tutturdum ve broşun arkasını geçirdim.

sugarskull4

Minicik bir iş ama yüz gülümsetmiyor mu sizce de?

sugarskull3

Bir Türlü Yazılamamış Yazılar 8462; Alarahan, Adana, Kahraman Maraş, Hatay, Konya. Gastronomik, Kültürel, Pek Bir Doyurucu Bir Gezinin Daha da Yazılmazsa Unutulacak Ayrıntıları Yazısı Vol I

Standard

Başlık olayı özetlediyse ben kendi tarzımda bir gezi yazısına başlayabilirim demektir.

Senelerden bu sene, aylardan Ocak. İki hafta süren üzerine daha bir sürü gezinin yapıldığı bu yazılmadığı için diğerlerinin de yazılamadığı çok duraklı geniş zamanlı bir gezi yazısı ile karşınızdayım.

Alarahan ve şimdiye dek gördüğüm en nefis çatıya sahip okul ilk durak, burada Efekan’ın Örümcek Adam kostüm çekimlerini de yapıyorum.

instagram424 alarahan2alarahan3alarahan4

Burda2014-3-138-143-5

Bir yetişkin olarak arkadaşının öğretmenlik yaptığı bir okulda olmak çok keyifli.

alarahan6

Herşey geçici dövme kalıcı “omza dikkat”

instagram423

Ardından gezmeye çıkıyoruz ve Alara Çayına doğru yol alırken sesleniyor bana “uzaktan çekip durma gel yakından çek”

alarahan7

Ve portakal veriyor

alarahan8

Ağaçlar makiler arasından devam eden yol birden dik ve zor bir etap haline geliyor ama bu zorlu yol bereket versin ki kısa ve inanılmaz bir güzelliğe açılıyor.

alarahan10

Burada her yer güzel.Dağ güzel.

alarahan13

Su güzel.
alarahan16

Gök güzel

alarahan15

Yılın ilk papatyalarını görüyorum hatırlatırım aylardan Ocak

instagram425

Işık oyunları eşliğinde yola devam

alarahanson

Yol yorucu Anamur Burnu diye Coğrafya dersinde bahsetmek kolay da o burnu aşmak zor, yol kıvrım kıvrım, yol meşakatli, yol müthiş manzaralı ve lezzetli.

anamur2

Ve duraklardan ikincisi Adana, sürprizlerin en güzeli ile karşılıyor beni.

adana7

Ahir ömrümde bu gözlere canlı canlı bakma şansım oldu benim, şükür nasip edene #fikretotyam #ölebilirimmutluluktan

instagram426

Bakışlarındaki hüzünle öldür beni

instagram427

adana3 adana4 adana5 adana6Geziyoruz avareler gibi, avarelik çok güzel bir şey ya hu ve Raj Kapoor Awaara hoon sanki.

adana8

Ama arada cocuğu da düşünmek lazım tabi, düşünmesen de o kendini hatırlatacak bilince gelmiş. Yeri geliyor bir bardak su istediğin için ben daha küçüğüm 16 yaşın altındakileri çalıştırmak suçtur beni çalışmaya zorlayamazsın diye saf gibi öğrettiğimiz çocuk hakları ile bizi vurmaya kalkıyor yeri geliyor sen benim annemsin bana bakmak zorundasın diye çemkiriyor ya da boynunu büküp tatlı tatlı bakıyor. Taktik milyon tane hangisine karşı koyacaksın en iyisi bul şehrin en büyük çocuk parkını boşaltsın enerjiyi.

adana18

Ornitorenkler de yorulunca ağaç dibine uzanıverme eğilimi gösterirlermiş zaten.

instagram428

Gezmeye devam ve bir kez yola çıkılınca kural falan kalmıyor normalde şekere yaklaşmayan çocuk her gördüğü pamuk şekeri yeme eğilimi gösteriyor Kocakişisi de şekercinin güzel bir karesini yakalama derdinde.

adana11

Kağıt bardakta olduğuna bakma o mis gibi kakuleli mırra

instagram429

Ve mırrayı yapan kişi, tanışıp konuşuyoruzda az biraz ama adını şimdilerde artık hatırlamıyorum ne yazık, gezerken bir defter mi tutmalı acaba (fotoğraflar izinli çekim)

adana12

Sabancı Merkez Cami, 28.500 kişiye sağlayabildiği ibadet imkanı ile Balkanlar’ın ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahipmiş, gerçekten büyük

adana13adana16 adana17

Kapılar her zaman en sevdiklerimden.

instagram430

Adana çok ilginç bir yer zaten Adliyesi ile oldukça ünlü olan şehirde bir sürü seyyar dilekçeci var, benim ise konu hakkında yorumum yok no filter no comment yani

adana9

Her köşe başı bir tarihi yapı şehrin içine sıkışıvermiş gibi.

adana37 adana36

Atatürk evi, ilk gittiğimizde günlerden Pazartesi ve müzeler kapalı ama ben restorasyon geçiren bu binanın kapı koluna değişmemiş olduğunu ve parmak uçlarının belki değdiğini umarak dokunuyorum. Ve ertesi gün ziyarete gittiğimizde keşke hiç sormasaydım diyorum şimdi, değişip değişmediğini.

adana21

adana20 adana22

Sinema Müzesini geziyoruz ardından, bir sürü afiş ve balmumu heykel Adanadan çıkmış ünlüler ve tesadüf bu ki müzenin müdavimi bekçilerce meczup sayılan bir kişi ile rastlaşıyoruz. Ben seviyorum ya dinlemeyi o da anlatmayı severmiş, üstelik çocukluğunu ve yazlık sinemaları. Bekçi size denk geldi şansınızdan dese de dedim ya dinlemeyi seven kişiliğimden dolayı aslında gerçekten şansımdan denk geliyor.

Ve Kilink hatırlayanına 🙂adana23 adana24

Havalı tüfek balonlar ve taş köprü

adana10 adana26

Ağaç bulmuşsan tırmanacaksın işte bu

adana25

Adana denince akla gelen ilk kompozisyon Taş Köprü – Merkez Camii ve HiltonSA’nın içinde olduğu kompozisyon Kocakişisininki daha insan odaklı olanı

adana45 adana46

Her şehirde bir Ulu Cami var sanırım ama bu tarafların en sevdiğim şeylerinden biri hemen camilerin yakınındaki çay evleri ve minik tabureleri. E o zaman bir kahve içme vakti.

adana27 adana29 adana28

ışık

instagram431adana38 adana40 adana39

Ve yine her şehrin olmazsa olmazı saat kulesi

adana41

Anne olmanın kuralı bu şekerim diye hava atabilirdim ama top havuzunun cazibesini es geçmem mümkün değildi

instagram432

dönmezem

instagram434

sokak güzeldir

instagram435

Bebekli kilise; üzerindeki Meryem Ana’nın 2.5 metrelik tunç heykeli bebeğe benzetildiği için halk arasında Bebekli Kilise olarak anılıp tahminen 1880-90 yılları arasında Pavlus adına yaptırılmış İtalyan katolik kilisesi. Kilise hem Katolik Cemaati, hem de Protestan Cemaati tarafından kullanılıyormuş.

adana30 adana33 adana34 adana32 adana35 adana31

Adana mutfağı ile gerçekten isim yapmış bir şehir, gezinin gerçek nedenlerinden biri de zaten Kocakişisi ile bazı şeyleri mutlaka yerinde yemeliyiz ortak duygusu. Biz bir yere gitmeden önce mutlaka bir araştırırız Vedat Milor nerede yemiş ve ne demiş? Bunun yanında ayrıca kült mekanlar neresi imiş, ünlü esnaf lokantaları var mıymış? Yiyecek fotoğrafı çok paylaşmak istemiyorum. Adana Kebap oraya giderseniz zaten deneyecekleriniz arasında bunu biliyorum ama şirdanı da şekline bakmadan deneyin ve bence en önemlisi taş kadayıf, cevizli favorim oldu ama kaymaklıya karşıda boş değilim.

adana19

Galpli smaylili nezaketli gapitalist uyarı

adana43

İstasyonlar hep güzeldir hep güzeldir

instagram436

Ama kalmak en zoru

adana42

Nurdağı, viyadükler, bulutlar ve en sevdiğim; yol

adana44

Yol Maraşa gider ama bu yazı şimdilik burada biter.

Vol 2 mi? Çok yakında.

(Kullanılan Makineler Canon EOS60 ve Samsung Note 2 Cep Telefonu)

İç Dökmeli Haftanın Instagram Anları 78 -79 ‘u

Standard

Biliyorum bazıları çok sıkıldı bu haftanın instagram anları şeysinden, dikiş dikmiyor habire fotoğraf yayınlıyor diye siteyi izlemekten sessizce vazgeçenler de oldu, yorum yazıp ben sizi dikiş dikiyorsunuz diye izliyordum boş boş fotoğraf yayınlıyorsunuz diye değil deyende.

Dikiş makineme ufak tefek tamirat yapmak dışında aylardır dokunmuyorum. İçimden bir yerlerde bir şeylere minicik küskünlükler oldu, bu dikiş dikme eyleminin kendisine değil beni dikiş makinesine yönlendiren şeye.

Şimdilerde yeni bir şeyler oluyor bakalım belki bir sürü dikişler dikilecek ama bu iki modelimin serisi olacak ki dikişseverleri böyle bir proje çok heyecanlandırmaz sanırım.

Bunun dışında Ocak ayında dikilen ve hala yazısı yazılamamış parçalar da var bu is fotoğraf düzenlemek için bir bilgisayar başına geçemememden.

Yoksa adım adım fotoğraflanmış projeler de oldu.

Zaman benim için çok yetersiz çok şey yapmak istiyorum çok şey yapmaya çalışıyorum.

Haftanın beş günü 08:00-16:30 çalışıyorum.

Pazar günlerim seramik kursuna ayrılmış vaziyette.

Her hafta bir kumaşa baskı yapmak ve nihayetinde 52 hafta bu projeyi sürdürmek için bir yola girdim ki dönmezem yolumdan bilen bilir, azıcık geç kalabilirim ancak o kadarlıkta olsun.

Aylardır aklımda dönüp duran bir çok tekniğin birarada kullanılacağı resimli seramikli projem seramik parçalar ve yatakodasının duvarına dayanmış bir sürü tuvalle beni bekliyor ki her yerde bir projenin malzemesini barındırıyor olmam titiz yapılı Kocakişisini çıldırtmak üzere o başka mesele.

Dikiş dergilerim her geçen ay yüksekselen bir kule haline gelince onları tarihlerine göre sıralayıp bambaşka bir yerde barındırdığım paftalarını içlerine yerleştirip çıkardığım tüm kalıpları önüme döküp hangi aya aitse o derginin içine yerleştirip modellere toplu bakış sayfası görünecek şekilde daha önce bir kaç blogda gördüğüm gibi klasörleme işim ise lazım olan klasör sayısını tam tahmin edemememden dolayı ağır aksak gitse de iki akşamımı ayırırsam bitecek.

Ve aynı zamanda Kocakişisi nicedir aklında olan filim paketlerini açtırınca Efekan’la oturup ekrandaki animasyonlara kilitlenip kalma olayımı hiç anlatmasam daha iyi sanırım.

Dikiş dikmek istiyorum ama özgür istediğim gibi, bunun yanında artık dikiş dikme işini işim haline getirmek istiyorum hal böyle olunca özgürlük elden gidiyor şu parçadan bir seri hazırlarsanız mesela deniyor ki hiç eğlenceli değil.

Dikiş dikmek istiyorum evet ve bunu profesyonelce yapmak istiyorum nasıl yıllar önce ilk etiketlerimi bastırıp diktiklerime bu etiketleri iliştirince kendime daha bir güven geldiyse ben bunu iş haline getirmek yani bildiğin vergilendirmek resmiyete kavuşturmak istiyorum. Öyle olmazsa yapamam zaten rahat edemem.

Deniz kenarında ve şükür ki hala temiz, her noktasından denize girilebilen bir yerde yaşayınca ve havalar ısınınca bende suya girmek istiyorum. Kulaklarımda suyun uğultusu her şeyi unutmak.

Gezmek istiyorum hep benzini bitmeyen hatta benzine ihtiyaç duymayan fosil yakıt yakmayıp ekolojik, organik, hippie ruhumu rahatlatan araba yapsalar mesela boşalmayan cüzdan ve olmayan iş biz hep gezsek.

Uyumak istiyorum bir de serin çarşaflar üzerinde uçuşan perdelerle içeriye serin temiz mis havanın dolduğu uyanmalar bilinmeyen uykulardan.

Dikiş dikmeye vakit kaldı mı?

Lütfen birazcık sabır.

İçimde birşeyler değişiyor şu aralar hissediyorum ya da ağrılar geçsin diye kullandığım nöropatik ağrı şeysilerle midem kasılıp delinmesin diye aldığım H₂-reseptör antagonistleri ve sakinleştirici Trankobuskas şeysi öyle bir etkileşime girdi ki depresyondan depresyona salınırken değiştiğimi sanıyorum.

Bir de çok diktim, çok birikti. Kendi dikmediğim satınalınmış giysilerin toplantı vs olursa lazım olur diye ayırdığım bir iki parçası ve iş yerinde giydiğim dört pantolonum dışında hepsini dağıttım yeniye yer açmak için. Ama artık kendi diktiklerim de gitmeli, çünkü dikebilmem için ihtiyacım olmalı. Kendi diktiğim her parça bir hatanın çözümünü bir deneyimi barındırıyor bünyesinde, vaz geçmek zor deneyimlerden. Ben böyle hissediyorum en azından.

İhtiyacım olmayan bir şeye sahip olmak bana yük geliyor ve haksızlık.

Ondan dikmiyorum sevgili okur.

Ama kumaş dolabı devrilmek üzere boşalmalı biraz.

Bütün bunlara rağmen hala benden bıkmadıysan günü gününe ne yapmışım takip etmek ve daha fazla fotoğraf görmek istersen Instagam kullanıcı adım goncaceylandikici

ağzımda gümüş kaşıkla doğmadım ben tırnaklarımla kazımam gerekir her seferinde, her durumda. oğlumda ağzında gümüş kaşıkla doğmadı ama porselen kaşık yaptım bende. zaten prens, paşa ya da şehzade büyütmüyorum ben çocuk büyütüyorum ikidebir dizleri kanayan

instagram533

aynı yerde aynı poz anneler ve oğulları

instagram534

mavi

instagram535

mavi mantarın solundan gir, turuncu çiçeğin hemencik önünde rastlayacaksın minik kırmızı kelebeğe

instagram536

resim yapılacaksa hakkını vereceksin

instagram537

minik parmakları boyaya batırmak yetmez iki elinle sarılacaksın renklere

instagram538

the mad hatter gibi zamana mahkum, hep aynı çay partisindeymiş gibi hissettiğiniz olmuştur herhalde. yalnız değilim bu konuda değil mi??

instagram539

yeşil papiyi bulmuşsam hava sıcakda olsa giyerim, şimdi hardal sarısı bulmakta sıra

instagram540

kırmızı

instagram541

güzelde çizmişler keşke gelip bizim duvara çizeylerdi

 instagram544

daha siftah yapamadan dondurmayı yediği gibi kendi kolyesini de kırdı. zararla başladı ticari hayatına

 instagram542

melek gibi göründüğü gibi melek gibi de yapıyor. ne düşük bir cümle yapısı bu şimdi.

 instagram543

afedersiniz ama deniz kenarında yaşamanın gereklilikleri bunlar

 instagram545

Haftanın Instagram Anları 77

Standard

Bir hafta daha bitti. Şimdi sıra geldi geçen haftanın Instagram fotolarından seçtiklerime.

Ama günü gününe ne yapmışım takip etmek ve daha fazla fotoğraf görmek isterseniz Instagam kullanıcı adım goncaceylandikici

yol ve fonda Nat King Cole what a wonderful world

instagram524

yolculara erik ilkram etmeyen anne mi olurmuş?

instagram525

memleket sınırlarına geldiğimin emareleri

instagram526 instagram527

çocukluğumun en güzel yanı sonsuza uzanıyormuş hissi veren demir ağlar

instagram528

zombi gelinle damatmışlar

instagram529 instagram530 instagram531

günaydının erkeni geçi olmazmış diyolla, bir günün aydın olmasını illaki sabah mı dilemeli yani? günaydın

instagram532

52 Haftada Baskı Yapmak 11. Hafta

Standard

Her zamanki pamuklu kumaşım ve kırmızı ile mavi akrilik boyayı karıştırarak elde ettiğim mor tonlarında boyalarımla bu güzel kumaşı boyadım önce

52haftadabaskı55

Ardından önceden oyduğum çok sayıda çiçek ve bitki desenli stampa ile başladım aklıma estiği gibi baskı yapmaya. bu aşamada boyayı biraz sulandırsam olacakmış zira baskılar istediğimden soluk oldu.

52haftadabaskı58

Kumaşı çanta yapmayı düşündüğümden iki tarafı farklı baskılarda olsun istedim ve diğer tarafa da daha önce hazırladığım hope şablonu ile stencil baskı yaptım ve umudu yeşertmek için silgiden oyulmuş bu güzelim dalı yazının hemen üzerine bastım.

52haftadabaskı56 52haftadabaskı59 52haftadabaskı57

Haftanın Instagram Anları 76

Standard

Bol koşuşturmalı bir haftanın yazısını ancak hafta sonu yazabilir hale geldim.

Ama günü gününe ne yapmışım takip etmek ve daha fazla fotoğraf görmek isterseniz Instagam kullanıcı adım goncaceylandikici

göğüs kafesinde kuş besliyordu kadın. ama kuşun kafes içindeki esaretide ağır geliyordu ona. salıverdi onu, içinde yankılara izin verecek koca bir boşluk kalması pahasına.

bir kuşun da kaldırabileceği azami bir yük vardı nihayetinde

@pointnose bu gün birden yanıma geldi ve bir hayalimi gerçekleştirip kayboluverdi ❤ hala ayaklarım yere basmıyo

 

 

bende masamın üzerinde şirin bir vazo falan olsun isterdim elbet ama kahve yoksunluğu bunları yaptırıyor insana

 

bi imren aykut vardı eskiden bildiniz mi?

 

View this post on Instagram

bi imren aykut vardı eskiden bildiniz mi?

A post shared by Gonca Ceylan Dikici (@goncaceylandikici) on