Etik veya en yalın tanımıyla töre bilimi. Etik terimi Yunanca ethos yâni “töre” sözcüğünden türemiştir. Değerler felsefesinin Aksiyolojidalı olan etik, felsefenin üç ana dalından biridir: varlık, bilgi ve değer. Doğru davranışı, yanlış davranıştan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır. Etiğin batı geleneği zaman zaman ahlâk felsefesi olarak da anılmıştır. Türkçe “ahlak felsefesi” olarak da anıldığı olmuştur. Ayrıca Türkçe’de etik sözcüğü yanlış biçimde ahlâk sözcüğüyle eş anlamlı olarak da kullanılır. Etik ile ahlak arasındaki en temel fark, ahlakın toplumsal değerlere dayanırken etiğin evrensel insani değerlere dayanmasıdır.
Halkın kendi kendine oluşturduğu, hiçbir yazılı metine dayanmayan kanunlara “etik ilkeler” denir.
Diyor Wikipedi.
Blog yazmak çok değişik bir şey bazen hiç farketmiyorsun kaç kişiyle yolun kesişiyor kimlerle kalbin aynı şeylere atıyor bazen de kimler sessizce senin fikirlerini emeğini sömürüyor.
Yapmayın, kurban olayım yapmayın, bakın blogun tepesinde kocaman Eser Hakları Kanunundan bahsediyorum bir süredir ben. Neden bloga böyle sevimsiz bir yazı yazdığıma gelince şurada yazmıştım ama özetleyivereyim benden habersiz bizzat evimde benim çektiğim tamamen bana ait olan bir kaç fotoğrafı bir kadın programı jeneriğinde kullanmıştı TRT. Benim böyle şeyler yazarken midem kalkıyor aslında.
Her yaptığım iş özgün değil elbette ama bu işler kaynak göstererek oldu. Kaynak göstermeden hiç bir zaman blogumda fotoğraf paylaşmadım. Bu tarz paylaşımlarım sosyal sorumluluk projelerinin fotoğrafları oldu ve mutlaka link vererek paylaşıldı.
Blog yazıyorum bazı yaptıklarımı aşama aşama fotoğraflıyorum ki yapmak isteyenler yapsın peki bu durumda niye bu kadar bozuluyorum. Biri sipariş aldı satış yaptı diye kıskançlık mı bu?
Ben fikri vermişim sen de geliştir, benimkini birebir çalma diye!!!
Pazenden mi dikmişim sende kazayağı kumaş kullan sapları da deri olsun mesela.
Benim yaptığım hoşuna gitmiş olabilir ve bundan kendine yaparsın amenna ama iş ticarete gelince bir tarzın olmalı ürünleri sen tasarlamalı ve üretmelisin yoksa bu gün benim yaptığımı kopyala yarın diğerinin olmaz bu iş.
Zaten eğer bu işi mesleği haline getirmiş kişilere bir bakacak olursan hepsinin bir tarzı var ve ürünlerini nerede görsen tanırsın.
Hiç bir zaman bir başkasının işi üzerinden para kazanmaya kalkışmadım.
Bir başkasının emeğini sömürerek rızk peşine düşmek! Bazen birileri yapıyor işte, belki de yaptığının yanlışlığının farkına varmadan.
İşte bu yazıyı o yüzden yazıyorum yaptığınız yanlış!!!
Örneğin bir pazen çanta diktim ben.
Sonra o çantadan bir kaç tane daha diktim
Bir gün Instagramda gezerken ne gördüm dersiniz benim pazen çanta üstelik benim üzerine iliştirdiğim matruşka broşa kadar taklit edilmiş bir de sipariş alınmış dikilmiş satılmış mış mış mış. “Broşu bari taklit etmeseydiniz bir farkımız olsaydı” dedim. Fotoğraf yayından kalktı.
Sonra benim telefon kabım yıpranmıştı da densiz telefoncu çocuk sadece güncel modelerin kabını satıyoruz diye kızdırmıştı beni bende pazen ile kaplamıştım ya telefon kabımı
Birebir aynısını görünce şaşırmamalı mıyım???!!!
Bunların peşine düşmek çok zor. Tesadüfen karşıma çıkanlar bunlar.
Ben pazeni hep bir başka sevdim blogu takip edenler bilirler. İlk yayınların neredeyse tamamı pazen üzerinedir ve tüm elbiseler geleneksel kullanımın dışında şekilenmiştir kukuletalı falandır mesela.
Pazeni başka materyalerle buluşturmayı da çok sevdim ben deri, penye, takım elbiselik kumaşlar aklınıza ne gelirse. Deri kolları olan pazen bir elbise diktim bir gün mesela. O güne dek deri ve pazeni bir arada hiç görmemiştim, fikir ilk benim mi bilmiyorum, ancak özgün fikrimdi. Zaten arama motorlarına pazen ve deri yazınca bu alanda çıkan tek kişi de benim.
Bunun yanında kalıp burda dergisinin uyarlamasıydı ve her yayında bu bilgiyi veririm.
Sonra bir gün internette dolaşırken aynı model elbise birinin sırtında ve şöyle bir ifade “İlk kez ben düşündüm pazen ve deriyi biraraya getirdim” yayın tarihini kontrol ediyorum hayır benimki neredeyse 1,5 – 2 yıl önce yazılmış o yazıdan. Üstelik kalıp aynı kalıp, aynı renk pazen ve deri kullanılmış sadece desen farklı.
Bu tarz şeylerle başa çıkmak mümkün değil. Ki bunlar sadece tesadüfen karşıma çıkamlar.
İnternette dolaşırken google ve ya pinterest te bir fotoğraf görmüş beğenmiş kullanmış, bir fotoğraf internete düşmüşse halka mal olmuştur, kaynak göstermek gerekmez sanıyor. Çoğunlukla kötü niyetten de değil sadece eser hakları diye bir şey olduğunu bilmemekten.
Bir gün benim bir yıl önce diktiğim bir eteği tanınmış bir firmanın neredeyse birebir aynı yaptığını gördüm ama bu beni gülümsetti çünkü diktiğim model özgün değildi scallop skirt adı altında geçen bu modelde kulanılan dikiş tekniği zaten nicedir kulanılan bir teknikti ben sadece keten kumaşla sevdiğim renklerden bu eteklerden dikmiştim ve tesadüf bu ki bilindik marka aynı rengi kullanmıştı bu beni gülümsetti ve şımarttı çünkü ben daha önce yapmıştım.