Eki31
Monthly Archives: Ekim 2014
Eki28
Her Bayram Çocuğum Ben, Her Bayram Kırmızı
Çocukluğumda görev almadığım tek bir bayram yok gibiydi, kurdelem kocaman bir çiçek gibi hazırlanır dantel yakam önlüğüm ütülenir ponponlu diz altı beyaz çoraplarım ve genellikle kırmızı olan ayakkabılarım hazırlanırdı. Ya bir şiir okurdum ya öğretmenlerimce özenle seçilmiş Atatürk’e ait veciz sözlerden ezberler tören aralarında onları söylerdim ya da koroya katılırdım ve ya folklor ya da ront. Kaymakamın önünden geçerken en sert biçimde basarsak adımlarımızı ve şahin gibi sert tam karşıya bakarsak öğretmenimiz sırada yanımıza gelince daha bir gururlanırdık, o da tören ciddiyetini bozmadan şöyle bir okşardı saçlarımızı tören bitiminde de kucaklar öperdi.
Efekan’ın da güzel anıları olsun istiyorum ve coşkuyla kutladığı Cumhuriyet Bayramları hatta ilk 19 Mayıs kutlamasında ben gibi artık büyüdük oğlum biz havalarına girmesini.
Son yıllarda 29 Ekim yaşattığı Cumhuriyet coşkusuna ek olarak benim hayatıma güzel iki rutin getirdi;
İlki her yıl Kaş’ta yaşayan sanatçıların katılımı ile gerçekleşen ve benimde dört yıldır aralarında olduğum 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı karma sergisi.
İkincisi sevgili İrem‘in fikir anneliği ve ev sahipliği yaptığı her yıl daha fazla kişinin katılımı ile gerçekleşen ve her yıl daha da güzelleşen Cumhuriyet Bayramını En Güzel Kırmızı En Güzel Beyaz’la Karşılıyoruz etkinliği.
Bu etkinliğe ilk yıl kırmızı pazenden bir anvelop etekle katılırken ikinci yıl viskon kumaştan kırmızı bir elbise dikmiştim kendime. Bu yıl da kırmızı bir pantolonum olsun dedim.
Daha önce kullandığım el dokuması güzelim kumaş ve modelle ilgili detayları Keşan yazımda paylaşmıştım şimdi sıra geldi Kaş sokaklarında Kocakişisinin çektiği fotoğraflara, ki bence kendisi bu konuda çok iyi işler çıkarmaya başladı ve bir tebriği hakediyor zira suratımın asık olmadığı ya da gözümü kırpmadığım bir kareyi yakalamak oldukça güçken bir de fotoğrafları harika netlikte çekmek ile uğraşıyor.
Tüm çalışmaları görmek için Kendindik’e buradan gidebilirsiniz.
Eki28
Keşan
Keşan, evet peki neymiş bu Keşan?
Küçük bir araştırma yapmasam çatlardım, hele bulduklarımı bir de paylaşmazsam;
Saf pamuk ipliğinden ikat tekniği ile boyanarak hazırlanan çözgü 4 ana renk bayrak kırmızı, optik beyaz, siyah, açık sarıdan (bu renkleri elde etmek için 1. zırnık diye adlandırılan siyah boya, 2. zırnık tuzu, 3. şarabi aspo kırmızısı, 4. sarı renk boyası ve 5. kasar suyu çamaşır suyundan daha etkiliymiş ve iplik beyazlatmada kullanılırmış) oluşan çözgü hazırladıktan sonra el tezgahı üzerinde desen çubukları vasıtası ile şekillendirilerek dokunur.
Bobin halinde alınan % 100 pamuk ipliği çağıllığa alınarak tasarlanan keşanın şekline uygun olarak dönme dolap üzerinde istenilen uzunluğa göre sarılır. Genel olarak 6 yumaktan oluşan çözgü dönme dolapta ayrı ayrı sarılarak hazırlanır.
Boyama : Dokumada kullanılan çözgüler pamuk ipliğinden ikat tekniği ile boyanarak hazırlanır denmişti. İkat tekniği genel olarak dokunmadan önce ipliklere uygulanan su geçirmeyen ve neme karşı gelebilen bir madde ile hazırlanan çözgünün belirli aralıklarla sıkıca kapatılarak uygulanan boyama tekniğidir. Başka bir deyişle “ikat” –resistli-boyama tekniklerinden birisidir.
İplikler dokunmadan önce boyanarak desenlendirilmesi olarak tarif ettiğimiz ikatları desenlendiren ipliklerin yönü göz önüne alındığında üç sistem bulunmaktadır. Keşan imali için bunlardan uygulanan sistemde çözgü iplikleri boyanarak, ikat kumaşlar, yani “Çözgü Ikatı” yapılır.
Iplikler düzgün bir biçimde gerilir. Üzerine desen çizilir. Her renk için ayrı ayrı grup bağlamaları yapılır. En koyu renk açık bırakılarak koyudan açığa doğru boyama yapılır. En koyu renk açık bırakılarak koyudan açığa doğru boyama yapılır. En son açık renk boyanır. Beyaz kalacak yerler dışında bağlanmış bütün renkler açılmış olur. Desenlerde simetri hakimdir.
Dokuma: Çözgüler el tezgahına asılır ve ipliklerine ayrıştırılarak sayılır. Desene uygun olarak midara geçirilir. İplikler ayrıştırılmış olarak midardan geçtikten sonra çift olarak tarağa alınır.
İki midar ayakçalar yardımıyla hareketlendirilir. Tarak tefeye yerleştirilir. Tezgahın ayarı yapıldıktan sonra mekiğin sürgü üzerindeki hareketiyle dokuma yapılır. El tezgahlarında en fazla dokunabilecek en 100 cm’dir.
Şekillendirme ipliklerin boyanması ile elde edilir.
Pazen aşkım aşikar ama bunun dışında yöresel kumaşları görüncede dayanamıyorum, Keşan’da benim hayatıma geçen yıl gittiğim bir fuarda girdi bu kumaştan yapılmış giysilerin satıldığı standın görevlilerine kumaş satıp satmadıklarını sorduğumda evet cevabını alınca nasıl mutlu olduğumu görenler mutlaka şaşırmıştır.
Bu yazıyı hazırlamak için yaptığım bu küçük araştırma sonucu ise hayranlığım kat be kat arttı, stand görevlisi artan kumaş parçalarından da kese falan yaparsınız diye minicik lavanta keseleri, para keseleri göstermişti bana da içimden evde o kadar çok ki artan kumaş demiştim. Bir kişi günde 8 saat çalışarak 45- 50 günde dokuyabiliyormuş o standda gördüğüm kumaşı, şimdi öğrendim. Elbette bunca emeğin ürünü son kıymığına dek değerlendirilir.
Burda Dergisi 2013 Haziran Sayısı 112 numaralı modeli diktim bu güzel kumaşla. Elbette küçük bir iki değişiklik yaptım her zaman olduğu gibi söz konusu olan kumaş yoğun ikat desene sahip olunca cepler iptal edildi yan dikişleri kapatan cepleri kaldırınca arkada olan fermuarı yana kaydırdım. Kalıp bedeni tam çalışılmış bu kalıpta hiç daraltma vs gibi işler gerektirmedi onu da belirteyim ancak ben salaş şeyleri seviyorum bunu biliyorsunuz, pamuklu kumaşları seviyorum bunu da biliyorsunuz ancak sizin istediğiniz görüntü salaş değil dergideki fotoğrafta olduğu gibi zarif bir görüntüyse daha akışkan bir kumaş kullanın.
Henüz pantolonu fotoğraflama şansım olmadı umarım dergide yayınlanan bu fotoğraf beklentiyi yükseltmez, nihayetinde bir Ornitorenk giyecek bu pantolonu, hem Kocakişisini böyle bir poza ikna etmem mümkün değil bizim böyle bir düğün fotoğrafımız bile yok düşün yani 🙂
Edit, Sonradan Gelen Not, Meraklısına falan filan işte:
Aman dikkat çok atıyor kumaş, dikişten sıyrılıyor akıyor gidiyor. Giydikten bir süre sonra bazı yerler dikişten attı tamirat düşünmüyorum şimdilik hele kumaşın huyunu suyunu dikme yöntemini anlayayım ona göre. Kumaşı dikmeyi düşünüyorsanız ya da hazır ürün alırsanız da dikiş yerlerini bir kontrol edin derim ben.
Eki27
Haftanın Instagram Anları 47
Bir bakalım bu hafta neler yapmış Ornitorenk, nelerin fotoğrafını çekmiş? Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
hafif esintili kahve kokulu pazar sabahları güzeldir
seramik kursumuzda efekan ın yaptığı böyle bişey, sanırım benden daha yetenekli olduğunu kabul etmeliyim değil mi?
insanoğlu avcılık ve toplayıcılıktan vazgeçip kravat denen şey ve günümüzde iş diye bilinen saçmalığı keşfettiği gün sabah mahmurlukları ve daha pek çok güzel şeyden vazgeçti. değdi mi peki diye sormak isterdim sabah sekizde iş başı yapılır diyen o sivri zekalıyı tanısam.
kırmızıyı seviyorum tamam da bu maviyide sevmeme engel değil ki
ve hep mavi çıkıyorsa karşıma
dün böyle geliyorlardı bu gün yağmur olup yağıyorlar
cloud atlas
kırmızılı
Eki21
Kırmızı
Eki17
Kırmızı Bişeyler
Eki17
Haftanın Instagram Anları 46
Bir bakalım bu hafta neler yapmış Ornitorenk, nelerin fotoğrafını çekmiş? Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
şükür ki aaa anne tam sana göre hurdalık diyebiliyor çocuğum
şimdi bu arkadaş örümceksiler ailesinden olduğuna göre örümcekler de böcek sayılmadığına göre sırf kolleksiyonumuzun adı böcek kolleksiyonu olduğundan bu arkadaşı almayalım mı aramıza, ötekileştirelim mi? olmaz yakışmaz bize
bağzı iş arkadaşları çok yaratıcı
dikenin bile manzarası var
sandal ağacı
enseye burnumu gömüp dünyanın en güzel kokusu ile uyusam
Eki15
Bir Su Birikintisine Atlamak
Bulutların üzerine uzanıp yatılabileceğini sanmak isterdim hala. Tam olarak hangi gün elimizden alındı su birikintilerine girme hakkı? Hangi gün?
Eki13
Haftanın Instagram Anları 45
Biraz gecikmelide olsa biten haftanın Instagram Anları ile blogdayım, çok gezdim, çok fotoğraf çektim gecikmeyi affettirir sanırım bu değil mi?
Bir bakalım o zaman neler yapmış Ornitorenk, nelerin fotoğrafını çekmiş? Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
öyle bir yerdeyim ki, ne karanfil, ne kurbağa
sucuk lazım mı aplaa
şehirde böyle batıyor demek ki
günden bana kalan, toprak kaplar satan amca ile içilen bir bardak çay ve alınan bardak, mezarlık ziyaretinde çalınan bir sucullent dalı ve kayınvalidemin verdiği kaktüs
böyle paçavra gibi dolaşıyorum ortalıkta, grip ve bel fıtığı birleşince voltranı oluşturuyomuşta insanı perişan ediyomuş bu gün öğrendim
kocam sürpriz höt kütür elbise yaptırmış bana afedersin
bazıları için bu gün pazartesi kılığına girmiş çarşamba imiş benim için şehrin kapılarını keşif günü
bu sefer cidden, öyle bir yerdeyim ki
şehre sokak yaparken gökyüzü yapmayı unutmuşlar
dalından alıç yemeyeli otuz yıl oldu sanırım
sen doğuştan kanatlara sahipsin
mavi kapılara kilit vurulmasa daha güzel olmaz mı?
gitsem çok çok uzaklara…
hurdaya çıkmış bir yataklı vagon olayım ben elma dalları girsin kırık camlarımdan içeri ve güneş ısıtsın tüm paslı ek yerlerimi
dolmalığı kavun diye yutturmaya çalışan minik eller
…
kendine yol hediyesi almak diye bir şey varmıştı mı bilmiyorum ama artık var, olsun yani ya da olmalı ve oldu. yolluk kavramını belki böyle anlamışımdır olabilir…
Eki7