Ağu30
Monthly Archives: Ağustos 2014
Ağu24
Bir Küçük Boyama Projesi ve Boncuk Koyuna Bir Küçük Gezi
Arkadaşımın sen bundan bir şey yaparsın ki diye verdiği elbisenin baş rol oyunculuğu Marmaris Boncuk Koyu’nun çekime mekanlık yaptığı yazıya hoş geldiniz.
Elbise arkadaşıma hediye gelmiş ama giyememiş kapmış bana getirmiş. Elbisenin eteği çingene eteği modeliydi üst kısmı ise inanılmaz derecede genişti ve bende onu kestim gitti.
Belini içinden lastik geçirmek için bir tünel yaptım ve lastiğin boyunu kolay ayarlamak ve arada müdahale edebilmek içinde tünelin içte kalan kısmına bir ilik evi açtım. Lastikli giysilerde ben böyle yapıyorum böylece lastiği sonra daraltmak ya da genişletmek gerekirse dikiş sökmeye gerek kalmıyor ilik evinden lastik çıkarılıveriyor.
Degrade boyamaya karar verdiğim ama ne renk yapacağıma karar veremediğim için (renk seçmek gibi bir şansım var sanıp, ki Kaş’ ta toz kumaş boyası bulmanın daha doğrusu tercih edilir renkleri bulmanın pek kolay olmadığını bazende mümkün olmadığını öğrendim bu sayede) etek bir müddet öylece bekledi.
Bir sabah kalktım ev ahalisini doyurdum pakladım ben bu işi bu gün halledeceğim arkadaş dedim döktüm malzemeyi ortaya. Malzemeler işte bunlar, bir adet boyanacak giysi, bir adet toz kumaş boyası ve bir fiske tuz.
Birde genişçe bir kap ki benimki dardı ve kaynama noktasında sıcak su. Bazı renkleri sabitlemek için bunlara ilave sirke de kullanılıyor ama sarıda kullanılmaması gerekiyormuş, sadece tuz fiksatif görevini üstlenecekmiş paketin üstünü iyi okuyun.
Kaynar suyun içinde toz boya ve tuzu erittim sonrada ıslatıp sıktığım eteğin bir kısmını kabın içine soktum. Islak olunca boyayı dalga yapmadan daha kolay çekiyor kumaş ve bu şekilde kabın içinde beklerken boya su ile birlikte kumaşa tırmanmaya devam ediyor ve bu güzel bir desen yapıyor kumaşta. Yaklaşık bir saat kadar böyle bekledikten sonra eteğin bir kısmını daha soktum boyalı suyun içine ama çok daha kısa süre tuttum kabın içinde bu kısımda kumaşın rengini gözlemekte ve istediğiniz rengi aldığında hemen kumaşı kabın içinden çıkarmakta fayda var.
Son olarak akan suyun altında eteği boyanın fazlasından arındırdım ancak etek ucunda beyaz kısmın boyayı emip hafif renk değiştirmesine izin verdim.
İyice boyasını akıtınca eteği kuruttum ki bu sıcakta bu yarım saat bile sürmedi, yetkililerden blog aracılığı ile kışında yarım saatte kuruyan kumaşlar istiyorum.
Ancak benim için bu iş burada bitmedi derken bir soru ile geldi Kocakişisi, bu gün Marmaris Boncuk Koyunda kamp yapsak mı?
Kamp teklifine Hayır diyebilecek bir Ornitorenk tanıyor musunuz siz?
Ben de tanımıyorum, dur dedim siz hazırlanıncaya kadar ben eteğimi bitireyim. Hemen kumaş boyalarımın bir kaçını kullanarak sarıya yakışabilecek koyu bir yağ yeşili elde ettim ardından eteği eşit aralıklarda işaretleyerek baskı kalıbı ile kumaşa baskı desenler yaptım. Ben çadır ve matları buluncaya dek onlarda kurudu. Ertesi gün buharsız ütü ile deseni sabitlemeyi unutmuyoruz uyarısını yine yapmama gerek var mı bilmiyorum?
Yoldan bir kolaj.
Yolun koya yakın kısmı cidden kötü bunu baştan söyleyeyim, patikadan hallice bir yolda bizim gibi yolun acemisi iseniz arabanın altını vurmanız mümkün. Sonra yola dökülen ve toz haline gelmiş olan çakılımsı malzeme birinci derece koruma alanı ilan edilen ağaçların üzerini bembeyaz bir toz tabakası ile kaplamış nefes almalarını engelliyor bu da yola dair hoşuma gitmeyen başka bir unsur.
Gün batımına yakın bir zamanda koya ulaşıyoruz, çadırımızı hemen kurduktan sonra gün batımının tadını çıkarıyoruz.
İlginçtir çevre çeşitli ağaç popülasyonuna sahipken koya Palmiyeler dikilmiş, ben Çam ya da Sediri tercih ederdim. Tropik görünüm beni çok etkilemiyor mis gibi çam kokusunu tercih ederim ama ne yazık ki işletmecilerle genelde aynı fikre sahip olmuyoruz.
Ama şöyle bir güzellik te var tabi ki kıraç bir yerde değiliz ağaç gölgesinde deniz kenarında konuşlanmış vaziyetteyiz.
Ağustos ayı itibari ile sıcakların bastırdığı bir dönemde gece hırka ve çorap aradık diyebilirim, gitmeyi düşünenlere not olsun.
Ve tesiste gece 12 gibi tüm ışıklar sönüyor yıldızları rahat rahat izleyebilirsiniz dalga sesleri sizi de uyutmuyorsa zaten yapabilecek tek şeyiniz bu 🙂
Koyda çadır yeri ve iki kişinin bir gecelik konaklaması 55 lira eğer çadırınızı yanınızda götürmemişseniz oradan çadır kiralayabiliyorsunuz ve o zaman bu fiyat iki kişi için 85 lira oluyor, konaklamasız sadece günübirlik koya giriş kişi başı 20 lira.
Sabah erkenden kalktığınızda sizi sakin yeşil bir sahil bekliyor. Sahil kumsal değil ama çakılı çok ince boncuk gibi ve renkli. Bir kaç taş toplamadan döneceğimi düşünmemişsinizdir sizde tabi.
Deniz suyu ılık ve güzel deniz tabanı kumlu ve kayalık kısımlarda deniz kestaneleri var ilk kez canlı deniz kestanesi gördüm bu sayede.
Ve denizin en büyük sürprizi Kum Köpekbalıkları, meraklısına burada işin akademik boyutlu makaleside var.
Dünyada sadece Atlas Okyanusu kıyıları ile Boncuk Koyunda üreyebilen ve nesli tükenme tehlikesi olan kum köpek balıkları Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında daha ziyade görülebiliyormuş çekingen yapıya sahip Köpek Balıklarına ait daha tek bir saldırı hareketi gözlemlenmemiş. Bölgede tüplü dalış yasak. Daha geniş bir zaman diliminde gidip kayalıkların tepesine konuşlanarak izlemek isterdim onları.
Koya çok yakın bir tesis olan Çamlı Köyündeki Tarihi Çınar Restaurantta ise kahvaltı yapmak mümkün. Ama beni şaşırtan gittiğim bir kahvaltı mekanında ilk kez yumurta kahvaltı menüsünün dışında özel olarak istenebilen bir şeydi ve beş kişiye sadece bir adet ikram çibörek geldi. Bunun dışında bu tarz yerlerin sahip olduğu garip bir politikayı da öğrenmiş olduk beş kişiye dört kişilik kahvaltılık ikram ediliyor altı kişi ve üzerinde kişi iseniz verilen kahvaltılık miktarı artıyor. Kahvaltılıklar çok aman aman değildi, peynirler neredeyse sıradandı tereyağının miktarı öyle azdı ki birer parça ekmeğe sürmüştük ki tadını anlayamadan bitiverdi. Bunun yanında sıcak ekmek nefisti yediğimiz en leziz şey baldı ancak tesistekiler civardaki arı popülasyonunun kalabalıklığının farkında olacak ki balı sofraya tek kullanımlık şu çilek vs satılan şeffaf plastik kaplarda getirmişti buna rağmen arılarla baya uğraştık ki benim gibi arı alerjisi olanlar yanlarında ilaç bulundurmadan buraya uğramamalı bence.
Ama bunun dışında tesis güzel, ördeklerin su kaplumbağalarının oluşturulmuş küçük göletlerde havuzlarda yüzdüğü devasa çınarların gölgesine ve üzerine köşklerin inşa edildiği yeşil bir alan. Çocuklarla gitmenin keyifli olacağı ama masada kahvaltı etmek yerine elinize aldığınız ekmekleri ördeklerle paylaşa paylaşa yiyebileceğiniz bir yer.
Bir günün içine sığanlar ise bunlar, daha geniş zamanlarda, bambaşka mekanlarda, başka gezi, dıy yazılarında buluşmak üzere keyifle.
Ağu22
Haftanın Instagram Anları 38
Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
eve döndük, efekan odasını salona taşıdı her yer dandini, hazırda sıcak bir kap yemek yok ve ben yeni bilekliğim ile mutlu mutlu bloga yeni yazılar yazıp taslaklara stok yapıyorum
evdeki deniz kabuğu içinde böcek yumurtası bulup benim kadar heyecanlanan var mıdır acaba?
birisi ona bu sıcakta dört kat kostüm giyerse isilik olacağını ve altın mantar isminde bir kahramanın ise sırf isminden dolayı bile kafa yapabileceğini, bu isimle superman batman gibi kahramanların yanında değil ancak joker (ki kabul edelim çok karizmatik) le birlikte anılabileceğini açıklasın
salyangozlardan da göreceğimiz gibi çarpık şehirleşme ölüm getirebiliyor
Ağu19
Kumaş Çanta Dikimi
Bu tamamen elde kalan kumaş parçalarını değerlendirmeye dair bir proje.
Kumaşlara değişik yöntemlerle müdahale ederek kişiselleştirmeyi seviyorum bu kumaşta ilk denemelerimden biri olan radikanın kök kısmı ile baskı tekniği ile desen yaptığım keten kumaş parçasını çok sevmeme rağmen parçanın küçüklüğü nedeni ile pek bir şey yapmam mümkün değildi torba şeklinde bir çanta dikmeyi düşündüm hep ama kumaş buna biraz fazla gelince ziyan etmek istemedim ve kapaklı bir torba çanta diktim ben de.
Önce kumaşın yüzü yüzüne gelecek şekilde astarla bir birine iğneledim ve kapak olacak kısıma bir eğim vererek ve ağız kısmı açık kalacak şekilde dikip tulum çevirdim. Aslında çanta ve astarı ayrı ayrı dikip çevirmek daha çok başvurulan bir yöntem ancak o an içimden bu geldi.
Ağzındaki açıklığıda kapattıktan sonra çantanın büyüklüğünü ve kapağını ayarlayarak içten iki kat dikiş geçtim.
Aynı kumaştan hazırladığım sapı yanlara sağlam bir dikişle sabitledim.
Kapağa bir ilik evi açarak çantaya bir düğme diktim. Kullandığım kumaşın özelliğinden dolayı benim çantam ütülenmesine rağmen biraz kırışık ama bu beni rahatsız etmiyor, zaten salaş şeyleri seviyorum. Efekan’da seviyor ve bu çantaya el koydu, artık onun antrenmana giderken judokilerini gezmeye giderken de yedek giysi ve oyuncaklarını koyduğu bir çantası oldu.
Siz isterseniz daha tok kumaşlarla deneyebilirsiniz.İşte bu kadar basit başlangıç seviye bir proje, dikiş meraklıları hadi başlamak için daha ne bekliyorsunuz?
Ağu16
Sassy Su Şeysi Üzerine Sayıklama
Tartı son zamanlarda bir sevimsiz görünüyor gözüme, sen kilo mu aldın? diyenlere ise “ödem” diyorum, “ameliyattan sonra oldu”. Evet ameliyattan çıktığımda inanılmaz ödem toplamıştım özellikle yüzüm bir balon balığı gibiydi. Şimdi o zamana nazaran baya indi bu şişlikler ama tartıdaki rakam eksilmedi arttı.
O sırada bu Sassy Su şeysine rastladım hala duymadıysanız Düz bi Karın İçin Sassy Su ya da Zayıflatan Su Sassy Su diye çok sansasyonel bir biçimde her yerde bu sudan bahsediliyor. Ya da en son benim haberim oldu. Adını Düz Bir Karın İnce Bir Bel kitabının yazarı Diyetisyen Cynthia Sass’dan almış su.
Neye iyi gelirmiş falan uzatmayacağım ben. Kullanmaya başlayalı bir hafta bile olmadı çok etkili falanda demiyeceğim. Çok lezzetli ve ferahlatan bir su, içtikçe içesim geliyor normalde günde 2 bardak ancak su içerdim 1 litreyi geçiyorum diyeceğim.
Tarif Şöyle
2 litre su
1 büyük ya da 2 küçük salatalık
1 limon
Kabuğu soyulmuş baş parmak büyüklüğünde taze zencefil
Gece hazırlayıp dolaba kaldırıyor ertesi gün süzüp tüm gün içiyorsunuz.
Peki bunun dışında yaptığım bir şey uzak durduğum bir yiyecek var mı? Tabi ki hayır, diktiğim elbiselere daha fazla dikiş payı eklesem iyi olacak.
Bunun yanında kışın 9 lira olan zencefil 20 lira olmuş, limon 10 lira. Bende aldığım zencefilin filizlenmiş olduğunu görünce hemen o gözleri bıçakla oyarak aldım ve saksıya diktim. Çarka çomak sokma çabası devam edecek 🙂
Ağu16
Haftanın Instagran Anları 37
Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
bişeyler bişeyler
yaban arıları toki yapmış ve bizimkilerden daha başarılılar bu konuda
gözüm üzerinde
#düşlerakademisi #kaş ta bir kek yapmışlar yanağını dayar uyursun
batik yapıyorsam demek ki
çadır bu manzara bu genşler, ben kaçar bira ılınmasın
Ağu14
Mint Yeşili Olması Yetmez mi?
Aslında birikmiş onca taslak yazım var ama paylaşmaya nedense mecalim yok, bu durumdan bir şekilde kurtulmalıyım. Blog taslaklarında bir kaç yazı tutmak eminim çoğu blogger’ın yaptığı bir şeydir ama bu yazı sayısı onları geçmişse artık bu stok eritilmelidir. Yaklaşık olarak 42- 44 beden olan ve bu nedenden dolayı üzerimde fotoğraflama şansım olmayan bu elbiseyi Kazulet’in üzerinde göstereceğim size.
Mint yeşili ince keten kumaştan diktiğim salaş elbisenin asimetrik etekleri toplamda iç kısımdan dört noktadan toplanarak hareketlendirilmiş bir model. Aslında bir etek çizimi ve bir elbisenin üst kısmının kalıbını birleştirdiğim bu elbisede tek taraflı bel dikişinden torbavari cebide gözüme çok düz ve anlamsız gelen bele hareket katsın diye ekledim son anda.
Bir arkadaşımın annesi anneler günü için kızına torunları ile birlikte salaş bir elbise hediye etmek istediği için dikilen elbise yetişmedi o güne. Elbette alternatif düşünmüşlerdi zaten. Ben bu sipariş fikrine alışamıyorum üzerimde yarattığı baskı öyle büyük ki tüm şevkimi, yaratıcılığımı ve en minik zamanlarda bile dikiş dikme azmimi yitiriyorum. Kullandığım keten kumaş ince olduğu için içine bir de iç elbise diktim. Bir iki hafta evin salonunda Kazulet’in üzerinde arzı endam eden eve gelen arkadaşlarımızın bile varlığına çok fazla alıştığı elbise bir süre önce başka bir arkadaşımın dükkanında arzı endam etmek için ayrıldı benden.
İç mekan çekimlerinden hoşlanmasam da Kazulet’i alıp sokak sokak dolaştırma şansım olmadığı için fotoğraflar evin salonunun bir köşesi ve koridorundan, fotoğraflar henüz havaların bu denli ısınmadığı yağmurların devam ettiği zamanlardan. Evin tüm güzel ışık alan yerlerini koltuk, yemek masası, konsol gibi gereksiz şeylerle doldurmuşuz bir an önce onlardan kurtulup kendime fotoğraf çekebilecek bir alan oluşturmam gerek. Kapı Efekan’ın kapısı sarkan kağıtlar ise çeşitli zamanlarda oluşturduğu ve kapısına astığı resimli yasak listeleri, mesela kedi kızlarımıza kızdığı bir gün yaptığı kediler giremez resmi.
Ağu8
Deniz Elbisesi
Deniz kenarında yaşıyorsanız plaj modası sizi çok etkilemez. Plajlarda kaftanın modası geçmiş kimonolar boy göstermiş olabilir. Plaj pantolonu mu, neon atlet mi? gibi ikilemler yaşamazsınız. Deniz bir hafta hadi bilemedin iki hafta boyunca gidebildiğiniz bir yer değildir. Hatta bazen sezonu erken açmaya üşenir denize Haziran sonları girmeye başlayabilirsiniz bu arada çocuğunuz Ocak ayından beri ara ara denize girmiş olabilir. Bunun yanında sizin Ekim sonuna kadar vaktiniz vardır iş çıkışları gidersiniz mesela kabinde iş elbiselerinizden kurtulur giriverirsiniz suya. Hal böyle olunca şıklık değil fonksiyonellik ön plandadır sizin için. Zaten böyle yerlerde yaşayanlara bir şort ve bir soluk tişört yetmektedir de tüm sezon boyunca, siz sırf kumaş ve dikiş aşkınızdan dolayı bir sürü bir sürü giysiye sahip olmuşsunuzdur.
Hayatında, evinde, gardrobunda kalabalığa tahammülü olmayan bünye ise sık sık kurtulmaktadır bu fazlalıklardan. Bir gün bakarsınız ki denize giderken şöyle üzerinize geçirivereceğiniz bir şeyiniz kalmamıştır.
Deniz kenarında yaşamanın şöyle bir yönü daha vardır denizden çıkıp manava akşam yemeği için Ayşekadın Fasulye almaya ya da markete peynir almaya uğrayabilirsiniz ve böyle küçük yerlerde herkes bir birini tanımaktadır, belkide komşunuz olan kişilerin karşısına peştemalle çıkamayacağınız gibi denizden tuzlu tuzlu çıktıktan sonra da üzerinize basit şeyler geçirmek istersiniz.
Tüm bu gevezeliğe sebep o basit üst işte şimdi paylaşacağım beni çok bi çok mutlu eden bu deniz elbisem.
Elbise için Baykumaş‘ın nefis bir penyesini kullandım ki daha önce aynı penye ile kendime süper bir asimetrik salaş tişört dikmiştim ve Baykumaş bu kumaşı gönderirken öyle cömert davranmış ki bu elbiseden önce bir de başka elbise biçtim ve bu elbise için eninden yeterli kumaşım varken azıcık boydan kısaydı iyi ki öyle oldu çünkü ucuna şerit halinde geçtiğim aynı kendi kumaşından şeritin üzerini çift dikiş ile geçip etek ucunu da çift dikiş ile kıvırınca çok hoşuma giden bu elbise bir de kumaş baskıyı hak etmiş gibi geldi bana ve basit ve retro çizgilere sahip bu elbisem için yesyeni bir retro çiçek baskı kalıbı oydum. Elbisenin yaka kol ağzı dikişlerini çift iğne ile yaptım.
Etek uçlarını eşit aralıklarla işaretledikten sonra kumaş boyası ile baskı yaptım.
Zeytin gözlü kuzum ile de denize girmeden hemen önce elbiseyi fotoğrafladım.
Elbisenin ensesine ise Ornitorenk Logomu bastım, logoyu genelde iç kısma basarken bu kez dışa baskı yaptım Ornitorenk’i göremesem de beni mutlu ediyor.
Ağu8
Haftanın Instagran Anları 36
Daha fazla fotoğraf görmek ve Instagramda beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım goncaceylandikici.
hep güzel hep güzel
bir insan sabah sabah başka ne isteyebilir ki, çıtır çıtır simit, şekersiz bir kahve ve yolda bulduğu manken eli varsa
tatil falan değil bizdeişten çıkıp denize gidilir afedersin
aşk olsun ya kinder sürpriz 2013 te çıkardığı bir seride ornitorenk vermiş ve siz bana haber
vermemişsiniz şimdi deli gibi yumurta alıyorum ama çıkmıyor fotoğraf internetten 😦
Ağu4