Efekanla ilk selfie deneyimimiz.
Hafta sonu gezdiğimiz dar Kaş sokakları.
Ve doğum günü pastalarım. Biri iş arkadaşlarımın sürprizi diğeri Kocakişisi ve Efekan’ın. Gerçek doğum günüm geçse de resmi doğum günüm 1 Ocak yani hala kutlamaları kabul ediyorum ;).
Bu günde böyle batırdık dediğim bir gün batımı.
İş yerinde bir cuma klasiği, cuma kahvaltısı. Diğer günler bir kahve ile geçiştirilen bazen belki simitin eşlik ettiği öğün cumaları bizim odada şenlik havasında geçer.
Kaş’ın meşhur Cuma Pazarından bir iki kare.
Ve işten bunaldığım bir anda gelen günün jesti.
ornitorenk handmade 
yaklasik bir aydir bu cikolatann sarkisini soyluyorum:) onlar gibi de dansedebilsem..
BeğenBeğen
öyle mi? ben hiç bilmiyorum o reklamı hatta hiç bir reklamı ama merak ettim şimdi
BeğenBeğen
İyi ki doğdun cankuş. Yılbaşına kadar gelip gidip kutlayayım o zaman:) Kaş’a 2 defa geldim. İkisinde de fazla kalmadan denize nazır bir yerde gözleme ve kavun yemiştik, tadını unutamam. İlk seferi balayımızda (ki ay falan değil bir kaç gün sürmüştü), diğeri de eşimin ikizi ve onun eşiyle ertesi sene. Kaş’ı çok sevmiştim. Çok sıcacık bir yer olarak görmüştüm ama fazla da dolaşamamıştık sıcakta. Zaten konaklayacak yer de bulamamıştık. Nerede kalalım diye sorduğumuzda bir kaç pansiyon göstermişlerdi ama pek döküktü. Şimdi hatırlamıyorum, Kaş’da mıydı Kalkan’da mıydı bilemedim ama Aqua Park Otel’i tavsiye etmişlerdi, denize dik bir yamaca kurulmuş bir otel. İnerken selavat getirdim valla. Neyse bize göre fazla pahalı gelmişti de kalamamıştık. Aslında şimdiki aklım olsa küçük pansiyonları tercih ederdim. Yine de eşim tatilde konfor arar. E biz de her ay tatil yapabilen bir aile değiliz ki, bir dahaki sefer iyi bir yerde kalalım diyebilelim. Hatta neredeyse 4 yıldır Afyon dışında bir yerde yatmadık, yani tatil yapamadık. Geçenlerde Ankara’dan oğlumuzu da alıp 1,5 günlüğüne Abant’a gittik. İşte orada küçük bir otelde kaldık. Aman nasıl beğendik. Gerçi Akdeniz bölgesindeki sıradan oteller bile çok daha konforluydular ama oradaki kahvaltının, köy peynirinin, tereyağın tadı başkaydı. Hele doğa muhteşemdi. Havuz deniz nereye kadar? Şehrin sokaklarına girmek lazım. Eski mahalleleri koklamak lazım. İşte sizin bu tarz gezilerinize bayılıyorum. Efekan çok şanslı bir çocuk, onları bu güzelliklerle tanıştıran bir anne-babası olduğu için. Sevgilerimle.
BeğenBeğen
teşekkür ederim 🙂 kaş hala aynı pansiyonlar dökük yer karoları bile hala o eski sarı fayanslardan ve aqua park kaşta şimdi artık bir kaç düzgün otel daha var ama ben gelenlere dökük pansiyonları öneriyorum çarşaflar temizse yatağa çok para vermeye gerek yok o parayı gezerek yemek gerek diye düşünüyorum ama eskiden çok yıldızlı olsun otel isterdim sonra o otellerden hiç dışarı çıkmadığını gördük kimsenin otel deniz kenarındaydı ama insanlar havuzda çok konforlu açık hava hapishanesi gibi olduklarını farkettik şimdi alışılmış tatilleri yapmıyoruz bizde iki gün sürüyor bazen bazen bir hafta sadece güzergah belirliyoruz ve Vedat Milor o güzergahta nerede yemek yemiş ona bakıyoruz 😉 varsa öğretmen evi yoksa bir pansiyon buluyoruz. kaş a birdaha düşer belki yolun o zaman bu dar sokakları gezeriz birlikte 🙂
BeğenBeğen