Takalar Geçiyor Allı Yeşilli

Hiç kıyamam kumaşa bir kıymıkta olsa atamam sonra onları hiç bir yerlere sığdıramam. Bir önceki yazımda baykumaş tan hediye gelen kumaşla yaptığım kutunun kulaklarından kestiğim minik karelere baktım çöp kutusuna baktım ben bundan bir şey yaparım ki dedim. Zihnimde sıra bekleyenlerden biri canlanıverdi, gözümün önünden takalar geçiverdi. Hemen zuladan kumaşıma uygun bir kaç kumaş parçası daha buldum, tahta mandallarımdan dördünü feda ettim, kutudan artan kumaşlardan yaptığım elyaf dolgu bir balık, bir kaç deniz kabuğu. Şimdi balkon duvarımdan geçiyor takalar.

Balkon duvarının geniş açı görünümü, duvarıma asılmak için 20 yıl bekleyen çocukluğumda yaptığım nazarlıklarla yaptığım balığımı ve geçmişten geleni önceki yazılardan hatırlıyorsunuzdur. Daha yapmak istediğim bir kaç şey var bu duvara.

Takalar geçiyor allı yeşilli
Takalar geçiyor dümenleri lazlı
Takalar geçiyor en nazlı
Yelkenlilerden de güzel

Güvenli sularda işsiz dönenen
Gezi yelkenlilerinden çok duyarak denizi
Takalar geçiyor enginlere
Yamalı göğsünü gere gere

Takalar geçiyor yükle yürekle
Takalar geçiyor emekle dolu
Günlük güneşlik kıyılardan kopmuş
Denizlerde Anadolu

Kıyılar kadın olmuş
Açılır gider erkeği
Takalar takalar
Toprağın denizde çarpan yüreği

Adım Adım Kumaş Kutu Dikimi

Şimdi size yarım saatte biçip dikeceğiniz ve bilimum alışveriş sitelerinde satılan tekmil kumaş kutuya ben daha güzelinin yaparım ki diye dudak büküp göz süzebileceğiniz aşama aşama fotoğraflı bir fotoroman sunacağım.

Ben baykumaş ın hediye gönderdiği döşemelik kartela kumaşlardan birini kullandım kutu dikmek için tok güzel bir duruşu vardı kumaşın. Önce 30X30 cm ebatlarında iki kare kestim siz bu boyutu kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Kumaşı düzü düzüne gelecek biçimde üst üste yerleştirip kenar yükseklikleri 8 cm olacak biçimde fotoğraftaki gibi sabunla çizdim.

Sabunla çizdiğim yerleri önce düz dikişle geçtim ve tabi diktikten sonra çevirebilmek için ağzının bir kısmını açık bıraktım ve kumaş sıyrılmasın diye dikişin hemen dışından zig zag dikiş geçerek yanlardaki kulakçıkları kestim.

Ağzında bıraktığım açıklıktan kutuyu çevirdim ve ütü ile dikiş yerlerini düzelttim.

Açıklığı el dikişi ile beli olmayacak şekilde kapattıktan sonra ortada kalan kare etrafından düz bir dikiş geçtim ki bu illaki gerekli değil.

Kenar kulakçıklarını kutu oluşturacak biçimde bir birine iğneleyip kutunun dışından düz dikiş geçtim elede yapılabilirdi bu ama toplamda dört kat kumaş birde makine dikişi ile birleşince kumaş kutu içine tela karton vs koymadan da dik durabiliyor bu sayede.

En son taban çevresinden de makine dikişi geçtim ki kutunun duruşu güzel olsun.

İşte bu kadar basit anlatımı yapılışından uzun sürüyor benden söylemesi.

Reklam Değil Haber Verme Mevzusu

Güzelim yurdumun tüm dikiş meraklılarının ortak derdidir alternatifsiz dikiş dergisi. İşte ben dün markette bu rakipsizliğin artık son bulduğunu görerek mutlu oldum.  Creazion Elişi Patronlu Dikiş dergisi içinde otuzdört dikiş modeli var bunlardan üçü dikilecekler listeme girdi daha ne olsun. Derginin patronları birinci hamur kağıda basılmış gereksiz bir atraksiyon, saman kağıt ta aynı işi görüyor bütçenin buna ayrılan kısmı argeye ayrılarak modeller dahada çoğaltılabilir bence. Dergi üç aylık periyotlar halinde yayınlanacak anladığım kadarıyla.  Bir sonraki sayıda daha zengin bir içerik görme umudundayım ve ikinci bir derginin varlığı beni mutlu ettiği ve sizleride bu durumdan haberdar etmek için bu yazıyı hazırladım bir reklam durumu yok yani paramı verdim aldım.

Keçeden Lolipop Kolyeler

Biz ben bundan bir şey yaparım ki kadınları neden pamuklara sarıp kendimizi kuş tüyü yastıklara bırakamıyoruz (hem almayın öyle kuş tüyü yastık yorgan valla tenhada kıstırır zorla canlı canlı kazlar nasıl yolunur da yorgan yapılır videosu izlettiririm o pek değerli yorganınıza kusuverirsiniz). Hey Ya Rabbim nasıl bir konu dağıtma kapasitesine sahipsem işte, neyse yatamıyoruz biz illaki bir şey yapıcaz. Bende duramadım tabi haftalar önce sakatlandığımda, yatakta bunları yapmıştım yayınlamak bu güne nasipmiş.

Dinle ve Düşün, Düşün Hatta Hep Düşün

Ne güzel yazmış Bertolt Brecht ve ne güzel okumuş Fırat Tanış

yedi kapılı teb şehrini kuran kim?
kitaplar yalnız kralların adını yazar.
yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
bir de babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış babil’i her seferinde?
yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar
altınlar içinde yüzen lima’nın?
ne oldular dersin duvarcılar
çin seddi bitince?
yüce roma’da zafer anıtı ne kadar çok!
kimlerdir acaba bu anıtları dikenler?
sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
yok muydu saraylardan başka oturacak yer
dillere destan olmuş koca bizans’ta?
atlantik’te, o masallar ülkesinde bile,
boğulurken insanlar
uluyan denizde bir gece yarısı,
bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz iskender?
tek başına mı aldıydı orayı?
nasıl yendiydi galyalılar’ı sezar?
e bir aşçı olsun yok muydu yanında?
ispanyalı filip ağladı derler
batınca tekmil filosu.
ondan başkası ağlamadı mı?
yediyıl savaşı’nı 2. frederik kazanmış?
yok muydu ondan başka kazanan?

kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
ama pişiren kim zafer aşını?
her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
ama ödeyen kimler harcanan paraları?

işte bir sürü olay sana
ve bir sürü soru.

bertolt brecht

Dip Not: başlığa ek birde Oku

Pazen Portföy

Clutch diyerek daha havalı bir yazı mı hazırlamalıydım yoksa? Owwww yo pazen yeterince havalı zaten.

Daha önce küçük çantalar taşımam hatta hiç çanta taşımamam konusunda uyarı almıştım doktorumdan, sonrasında pazen sırt çantam ile de takdir almıştım “evet sırt çantası kullanman belin için daha iyi” diye. Ama ben sadece telefonumu ve biraz para alıp çıkacağım zamanlar için birde küçük çantam olsun istedim. Bu tarz çantaları elimde zarifçe taşıyamadığım ve sürekli bir elimin çanta tutmakla görevli olması beni kısıtladığı için kendi kumaşından diktiğim bir biyeyi çantaya sap olarak kullandım böylece bileğime takabiliyorum.

Rüya Gibi

Nasıl bekledim anlatmak için nasıl sabredebildim iki gündür bu yazıyı yazmadan bilmiyorum muhteşem bir hafta sonu geçirdim ben. Hayat çok güzel şeyler sunuyor bana verene sonsuz şükür. Cumartesi gecesi Fethiye Klasik Müzik Festivali kapanış konseri için Fazıl SAY’ın Fethiye’de olacağını haber aldık. O bu kadar yakına gelmişken bizim gitmememiz olmazdı atladık arabaya ve Fazıl SAY için Fethiyeye gittik.

Yaptığımız en güzel şeylerden biriydi bu. Gerçek müzik öyle coşkulu ve güzel bir şey ki gözleriniz yaşarırken içinizi mutluluk kaplayabiliyor. Fazıl SAY müziği öylesine yaşıyor ki o an orada bizlerle değil sanki sadece piyano ve o var ve bizide notaların içine çekiyor nefes alıp vermiyoruz o an ayaklarımız yerküreye basmıyor ve o plastik sandalyede oturmuyorum ben. Eşsiz bir deneyimdi canlı canlı o anı yaşamak.

Güzellikler bununla da bitmedi, Fazıl SAY sahneden indikten sonra gitmek için kalktığımızda artık sesçiler, teknisyenler ses sistemi ve piyanoyu toplarken Efekan merdivenlere yönelip sahneye çıktı. Önce şaşırdık ardından koca kişisine seslendim sırt çantamdan telefonumu alıp fotoğraf çekmesi için. Ve fotoğraf çektiğimizi gören ekipten biri Efekan’ı piyanonun yanına çağırdı, piyano sandalyesini kaldırdıkları kenardan yeniden yerine yerleştirdi ve piyanonun tuşlarının kilitli kapağını anahtarla açarak Efekan’a otur ve tuşlara dokun dedi. Sihir gibiydi.

Scar Project

the scar project

Tesadüfen rastladığım bir site, mutlaka incelemelisiniz. Sadece bu yıl teşhis edilecek 40 yaşın altında 10.000 ‘den fazla kadına adanmış kitapta fotoğrafları ile yer alan güzel cesur genç kadınların korkusuz yüzü çarpıcı.

Kitap kapağı ile bile yeterince sarsıcı ve en istediğim kitaplar listesinde birinci sıraya ilk görüşte oturdu bile. İşte size bir kaç fotoğraf.

 

Bugünlerde Ben

Böyle şeyler istiyorum.

Böyle şeylerle uğraşıyorum.

Bizim Evin Ninjası

Efekan’a bir Ninja kostümü sözü vereli baya olmuştu ama bir türlü uygun kumaş denk getiremediğim için dikememiştim.  baykumas.com dan gelen ve daha önce kendime elbise diktiğim bu yumuşacık penyenin tamda istediğim kumaş olduğunu uyutmak için yanına uzandığımda farkedince Efekan’ın kulağına fısıldadım “yarın Ninja kostümünü dikiyoruz” diye. “Şimdi” dedi hemen toparlandı oturdu yatakta açtı ışığı başladı ısrara “şimdi, şimdi, şimdi” kırmak mümkün mü. “Sadece kalıbı bu gece çıkartacağız” dedim “dikiş işi yarın” kabul etti. Hemen dolabından pijamalarını alıp doğru salona yemek masasının başına geçtik. Serdik mulajı koyduk üzerine pijamaları birazda büyüterek etrafından çizdim ki seneyede giysin çocuk, haksız mıyım ama her yıl her yıl Ninja kostümü mü dikilirmiş? “Hadi” dedim “yatağa”.

Sabah kahvaltıyı zor yaptım heyecandan bir an önce dikmek istiyorum kostümü, zaten ben azdırıyorum bu çocuğu da bıraksam uslu falan olabilitesi var belki. Alt üst bir pijama diktim, aslında basit bir pijama nasıl kostüme dönüştürülür yazısı oldu daha çok.  Balaklava benzeri bir başlık ve tüm numarada başlıkta o Ninja kostümüne çeviriyor giysiyi. Başlık içinde bir kapüşon kalıbı çıkardım ve ağzını ve burnunu örtecek fotoğrafta gördüğünüz gibi bir parça. Burun kemerine oturması için parçayı biraz eğimli yaptım ve Efekan’ın üzerinde prova ederek kapüşon ile birleştirdim. Kapüşondada göreceğiniz gibi kumaşı son kıymığına kadar kullandım ve kapüşonda bir ek var ama psikopat takıntılı kişiliğim nedeniyle eki her iki taraftada aynı hizada yaptım ki özellikle öyleymiş gibi görünsün. Tuğçe hanım son kıymık dedim bakın dikkatinizi çekerim sanki ne dikeceğimi bilip hesaplayıp gönderdiniz 😉

Kendimede bir Hakama dikmek istiyordum zaten bir süredir şu beli doğrultayım da oğlumla birlikte Uzak Doğunun altından girip üstünden çıkalım Taekwondo senin Aikido benim kuduralım da kuduralım.