Uzun süredir Bugün Ben yazıları paylaşmıyorum sizlerle, tam şu an şu dakika sıkıcı resmi yazışmalar hazırladığım için paylaşacak güzel bir fotoğrafım yok ama o yazıları yazarken dinlediğim güzel eser birden hoş bir coşku ve mutluluk hissi yarattı içimde ve bu hissi sizinde yaşamanız umuduyla bu eseri sizinle paylaşmak istedim.
Eski bozuk paralar trenin ağırlığıyla nasıl ezilir deneyi yapmıştık Efekan’la. Ezmeden öncesinin fotoğrafı vardı elimde ama sonrası yoktu üstelik ezik paralarımızı da Banaz’da unutmuştuk. Ama bu çok ciddi deneyimizi dahada ciddiye alanlar olmuş ve özel çekim bile yapmış 🙂
Uçuş uçuş etekler yerleri süpürse hep ve biz çıplak ayaklarımız dağınık saçlarımızla gezinsek güneşin altında havada tuz, deniz ve güneş kokusu hayat ne güzel olurdu değil mi? Bir de pazartesiler var, hazırlanması gereken raporlar, düzenlenmesi gereken toplantılar ve saat sekizler ve saat beşler. Olsun eteklerim yerlere kadar ve güneş yine tenimde. Akşam beni bekleyen dikiş makinem var, denizden esen rüzgar ve kumaşlar.
İşte en son diktiğim anvelop eteğim. Eteği tülbent gibi ince bir kumaştan kahverenginin iki ayrı tonunu kullanılarak çift kat diktim. Bazı yerlerde üst katı daha kısa tuttum ve alt eteğin kendini göstermesi için fırsat verdim. Üzerine giydiğim tişört yine benim diktiğim bir tişört yakasında üst üste, üst üste dikilmiş onlarca kalp var 🙂
Bu nasıl soru demeyin zira bu el yapımı seramik hamuru nazarlıklar yirmi yıl belki daha fazla beklediler duvarı süsleyebilmek için.Nazara inanırım ama nazarlıklara değil duanın gücüne inanırım yinede nazarlıkları çok severim. 13-15 yaşlarımda yaptığım bu nazarlıkları geçtiğimiz 20 yıl içinde zaman zaman elime aldım ama hiç bir zaman ne olmak istediklerini fısıldamadılar bana ta ki yeni aldığım bikininin balenlerini söküp atamaya niyetlenene kadar laf aramızda ben nefret ederim balenlerden ve aslında baleni barındırandan da ve kesin erkek icadıdır o bak demedi deme. Neyse arada derim ya malzemeyi elime aldığımda bitmiş haliyle canlanır gözümde diye şu gördüğünüz haliyle canlandı gözümde nazarlığım. Balenleri birbirine yapıştırıp üzenin kınnapla sardım sonrada nazar boncuklarını gelişigüzel bağladım. Eğer sizde yapmak isterseniz illaki balerleri sökmek zorunda değilsiniz canım bir tel parçasından kıvırıverirsiniz balığı olur biter hani benimkisi işe yaramayanı değerlendirmek.
Yirmi yaş daha küçük Ornitorenkin onca yıl önce yaptığı boncuklar, bir çift balen, kınnap ip, silikon ve koca kişisinin sen bundan bişey yaparsın ki diye verdiği camdan denizatı birde stres topu Zeytin Hanım.
Çocukluğumun eğlencelerinden biriyle tanıştırdım Efekan’ı raylar üzerine eski bozuk para koyup trenin altında ezilmesini bekledik birlikte ve her gelen trene heyecanlandık.
Peki bu trenler nereden geliyor onun araştırmasını yaptık 🙂
Ağaçlara Yaslandık.
Minik misafirleri gözetledik.
Pijamalarımızla bahçede dolaşabilme özgürlüğünün keyfini çıkardık.
Yol üstü hoşumuza giden yerlerde durup nefes aldık.
Karın tokluğuna çalıştım *bknz elimde ekmeğim, perişan oldum **bknz saçımı topladığım şey bir mandal.
Ama değdi 🙂
Pek güzel yerler gezdim.
Selçuklu mimarisinin en güzel eserlerini sanatlarının günümüze ulaşmış nadide parçalarını görme şansı edindim.
Bambaşka alemlere daldım ama hala hamdım.
Yaradanın her yarattığına hayretle hayran kaldım.
Nereye gitmiştin ki diyende çıkabilir haklı olarak, hani bir süre buralarda yokum demiş ama megolomanca sizi bensiz bırakma fikrine dayanamayarak yazılar hazırlayıp zamanlamıştım sizleri telefonumdan izliyor olacağım demiştim ya. Döndüm ben, hatta aslında döneli neredeyse iki hafta oluyor yine kronik sıkıntım bel fıtığı her yolculukta olduğu gibi hortladı hatta küllerinden yeniden doğdu çok ağrılı bol iğneli geçen iki haftanın sonunda ağrılarım dayanılabilir düzeye indi de ben dönüşümü size muştulama fırsatı bulabildim 🙂 Yine çok güzel kumaşlarla döndüm kumaşlardan en dikkat çekici olan bu kumaş.
Ornitorenk yolculukları, yeni projeleri, dikişleri ile blogda yine sizlerle birlikte.
Daha öncede dikmiştim bu elbiseden ve nasıl diktiğimide anlatmıştım. Şimdi de başka bir kumaşla diktim beğenecekmisiniz bakalım.
Don da ne ola ki? diyenler gururla takdimim gayet akademik makalelerden alıntı yazım burada. Yeni diktiğim gururla sergilediğim basma donum ise burada 🙂
Dikdörtgen bir kumaş parçası bir parça su taşı ve makara lastik küçük bir hanımın güzelliği eşliğinde.
ornitorenk handmade 