Durum Raporu IV

Standard

Güzel bir hafta daha bitti. Neler yapmışım bu hafta;

Bir misafirim geldi bazılarınızın da tanıdığı ilk kez karşılaşmanıza rağmen yıllardır tanışıyormuş gibiydi ve bir birinizden uzak kaldığınız zamanlarda olanları anlatabilmek için cümleleri öyle ardı ardına sıraladık ki nefes almaya vaktimiz olmadı. Hatta öyle ki birlikte oturulurken her şey unutuldu da vedalaşırken kapı eşiğinde çekiliverdik birer kare fotoğraf.

durumraporuIV1

Çok eskilerden bir obje kaynağı İsviçre’nin Luzern şehri. Ne zaman yapılmış, kimler kullanmış hiç bilmiyorum. Bana annem vermişti. Paskalya yumurtasına benzesede asıl yapılış nedeni eskimiş çorapların topuk kısmını yamarken yardımcı olması, içindede iğne koymak için yeri var. İnce ince nakış nakış işlenmiş.

durumraporuIV2 durumraporuIV3

 

Dikiş diktim doya doya hatta sağ el baş parmağım travma nedenli kütük gibi şişmişken bile 🙂

durumraporuIV4

Ve pazar günü deniz kenarında oynadık. Su kanaları yaptı Efekan belgeselerde gördüğü gibi.

durumraporuIV5

About ornitorenk handmade

Nedenini bilmediğim bir şekilde sadece ama sadece diktiklerimi paylaşmak amacıyla açtığım bu blog zamanla benim günlüğüm haline geldi. Henüz yazmaya başlayalı çok olmasada kendisinden beklemediğim bir biçimde geriye dönüp baktığımda yaşarken unutmam sandığım aklımdan silinip giden anları bana hatırlatır oldu. Hiç bir zaman düzenli tutamadığım bebek anı defterim, hiç bir zaman baskısını almadığım binlerce ama binlerce fotoğrafım, okuduğum kitaplardan bir kelime, sevdiğim müzikler, yaptığım resimler. İyiki varsın blog. oğluma, gülen yüzüme, asi meleğime not: seni çok seviyorum...

21 responses »

  1. karavan ya da çadır en sevdiğim tatil modeli,öyle imreniyorum ki misafirinin şuandaki gezilerine , ne iyi yapmış da gelmişler..yumurtamsı objeye hayran kaldım.. ne kadar işlevsel ve zarif.. sanki orman elflerinin evlerindeki süs objeleri gibi(aralarında çok bulunduğumdan iyi bilirim:) bu arada geçmiş olsun.. insan sevdiği şeyi yaparken acılarını bile hissetmezmiş.. bi kanal canavarı daha.. dinonun favori deniz kenarı oyunu..sırf bu yüzden yazın konyyaltı plajına az gideriz.. deniz kenarı çakıllı diye.. kaşta da sahil yok ama demek akça germe plajı varmış.. bi dahaki gelişe mutlaka görülmeli..

    Beğen

  2. ağır ağır bu tarz objeleri ortaya çıkarmaya başladım efekan doğduğunda hepsi ortadan kalkmıştı şimdi hepsi efekan’ın en azından o böyler olduğunu iddia ediyor. aslında akçagermede çakıllı ancak minicik bir kısmında kum var topu topu yazın bir kaç çocukluk bir alan ve tüm çocuklar o kumun başında 🙂 kaşa gelinirse görülecekler listesindeyimdir sanırım :))))))

    Beğen

  3. aa gelmem mi hiç.. kaşa gelipte, senin deniz manzaralı balkonunda kahve içmeden gidersem bi daha da bloguma uğrama:)

    Beğen

  4. Gülsüm Hanım ‘ı biliyorum harika zarif işlerinden ve de anahtar kolyelerinden. çok sevindim senin adına 🙂 sen de blog arkadaşlarından biriyle tanıştın nihayet.
    cennet gibi manzaya bir özendim !!!Efekan’la ben de oynamak istiyom o temiz ve de sakin sahilde !!
    ah o sahilde ben de olsaydım
    kumlardan ev yapsaydım
    sende bize bir demlik çayla
    boğaça yapsaydın 🙂
    benim de sağ elimin baş parmağında sorun var yahuu !! bir haftadır kapı kolunu bile çeviriken acayip canım yanıyor. nasıl yani şimdi iki oğlağın sağ elinin baş parmağında mı sorun var ? çok ilginç bir durum.

    Beğen

  5. ben size çayda yaparım poğaçada sen gel yeter ki. evet bir kaç gün kullanmamam gerekiyor parmağı ama ben sardunya dalı koparırken incittim böylede hassasım yani 😀

    Beğen

  6. ben de şu çek yat denen ama çekip sakat kal diye adı değitirilmesi gereken oturma gurubu yüzünden sakatlandım 🙂 annem akşam yarma saracak elime ( hani şu konyaya özel bulgur çeşidi 🙂 bakalım geçecek mi? meğerse baş parmağımı ne çok işte kullanıyormuşum, çaydanlıktan çay dökmeye çalışırken, kapı kolu çevirirken baş parmağımı kullanıyormuşum. ağrıyınca fark ettim.:) baş parmak parmakların şefiymiş meğer ,şef olmayınca diğer parmakların akortu bozuldu yav 🙂 benim iri kalıbıma bakan sağlam, dayanıklı zanneder, resmen dökülüyom bee !! bu izmir ‘in havası bana hiç iyi gelmiyor.

    Beğen

  7. Ne güzel bir post! Herşeye imrendim (şişmiş parmak hariç)

    40 döşek altındaki bezelyeyi hisseden prenses şöyle dursun; Sardunya yaprağı koparırken parmağını inciten en bi hassas prenses bizimdir!

    Beğen

  8. fotoğrafı görünce inanamadım önce yok canım aaa omuki yok yok değildir derken gerçektende çok güzel bi sürpriz olmuş..gülsüm hanım karavanla gezmeye başladığında aaahh ah diye iç geçirerek bakıyordum fotoğraflara..ne güzel goncacım ikinizin adına çok mutlu oldum :))parmağın için geçmiş olsun inşallah iyileşiir hemencecik:)efekanı çok çok öp:)

    Beğen

  9. Misafirciliğinizi kıskanmadım desem yalan olur:) Çok güzel değil mi, insan hiç tanımadığı, hiç bir beklentisi olmadığı birileriyle kendi iradesiyle arkadaş oluveriyor bu internet aleminde. Bence pek çok akrabalık bağından daha da kıymetli.

    Beğen

  10. evet ben gülsüm hanım karavanla çıktıklarından bahsedince blogda yolunuz bu tarafada düşsün dedim beni kırmadı hem de çok mutlu etti, bende uşağa geçerken size uğrarım nurten hanım eğer isterseniz :))))

    Beğen

  11. ben gelmelerine çok mutlu oldum umarım onlarda öyle olmuştur zira çok konuştum onca yoldan sonra birde benim çenem nasıl bir etki yarattı üstlerinde bilmem hahaha. parmağım artık daha iyi bükmediğim müddetçe sıkıntı yok. bende elifi ve seni öpüyorum çok çok sende yap bir sürpriz 😉

    Beğen

  12. evet kendimi pamuklara sarasım var. nasıl bir hassas, nasıl bir prenses bünyem var bilemedim. birde bu prenses bünyeye apolitik olmayan hippi ruhu eşlik ediyor ya hiç çözemedim.

    Beğen

  13. %60 oranında sakatlık raporu veriliyormuş baş parmak kayıplarında dediğin gibi orkestranın şefi o, onsuz olmuyor zaten kavrama olayı olmadığından o eline hiç bir şey alamamak bile büyük bir sorun. yarma büyük ihtimalle iyi gelecektir kocakarı ilacı denilen her şey yıların deneyimi ile ortaya çıkmış püf noktalardır ve alternatif tıp değil bire bir sorunun çözümüdür 17 yıllık bu sektörde olan biriyim inan bu sözüme hatta annene sor sor not et bir deftere kitaplaştır bunları benim sorabileceğim kimsem kalmadı sağ çok değerli bilgiler onlar. şu tv lere çıkan doktor titresine sahip bu otu içtinizmi birşeyciğiniz kalmaz diyenlerden ise köşe bucak kaç!!!!

    Beğen

  14. annemle anneannem otları karıştır iç diye söyleyen bir adamı dinleme gafletine düştüler.
    otlarda şunlar
    maydonoz,roka, kerevizi daha bir kaç ot daha vardı , robottan geçir sabah aç karna suyunu iç.
    annemle anneannem içiyorlar bu karışımı ikisininde midesinde sorun var, akşama kadar o otlar yüzünden sürünüyorlar. bir daha o adamı dinlemideler iyi bir ders oldu. eskilerin kullandığı yöntemler kesinlikle daha sağlam dediğin gibi ,test edilmiş onaylanmış yılların öğretisi.doğru diyon ben bu formülleri bir yer yazam yav. 🙂

    Beğen

  15. geçti gitti canım
    şimdi annem ferudun kunak diye doktoru dinliyor. adam hem doktor hem de bitkisel tedavi öneriyor. doktor tavsiyesi olan bitkisel formüller daha güvenli.

    Beğen

  16. yok bu doktor sağlam olanlardan. öbür şarlatanlar gibi değil. öbürleri kendi kürüm diye yapıp satışını yapıyorlar.

    Beğen

yorum yaptığınızda sesimi duyduğunuzu anlıyor ve çok mutlu oluyorum. yorum göndermekte sıkıntı yaşıyorsanız bilgisayarınızdan internet çerezlerinizi temizlediğinizde sorunun çözülmüş olduğunu göreceksiniz. mail adresinizi sadece ben görüyorum, adınızı doğru yazmak zorunda değilsiniz hatta yazmak zorunda değilsiniz ama sizi tanımamı isterseniz doğru yazmalısınız, yorum yapmak için bir blog sahibi olmak zorunda değilsiniz o alanları boş bırakarak da yorum yapabiliyorsunuz. daha ne duruyorsunuz? sesinizi duyurun bana.

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s